Masalsı Şehir Tallinn’de Gezilecek ve Görülecek Yerler

Son zamanlarda birçok şehir için masalsı dendiğini duydum. Biliyorum, kendim de başka yerler için kullandım bu tabiri ama Tallinn gerçekten de “Masal Şehir” tanımlamasını sonuna kadar hak eden bir şehir.

Eski şehir merkezi Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden bir tanesi. Bütün olarak birbiriyle uyumlu, sivri kuleli kiliseler, kurabiyeye benzer evler ve muhteşem kapılarla dolu. Üstelik araya çirkin başka yapılar da karışmamış. Hatta tüm Tallinn’de binaların yüksekliği ile ilgili bir kısıtlama getirilmiş, böylece Eski Şehrin silueti de zarar görmemiş.

Okumaya devam et

Helsinki Yeme İçme Deneyimlerimiz

Hatırlarsanız bir önceki yazımda birlikte Helsinki’de bir gezintiye çıkmıştık. Bu yazımda o gezideki yeme içme maceralarımı paylaştım sizinle. Helsinki’ye giderseniz elinizin altında olsun…

Kappeli

Helsinki yeme içme deneyimlerimizin yıldızı burasıydı. Okumaya devam et

Medeniyet Örneği Helsinki

Helsinki çok fazla turistik bir yer değil, aslında tek başına gezi düzenlenecek bir yer de değil bence ama yakınında Tallinn gibi, St Petersburg gibi kombinlenebilecek çok güzel şehirler varken, 1-2 gün ayırıp görmeye değer bir yer bence. Tabii bir de Laponya macerasını unutmamak lazım, Laponya gezisinde de uğranabilir tabii tam kışın ortası olacağı için ne kadar keyifli olur bilemedim doğrusu. Okumaya devam et

Kıbrıs’ın Deniz Kaplumbağaları ile Tanışmak İster Misiniz?

Instagramdaki kaplumbağa yavrusu paylaşımımda söz verdiğim gibi gecikmeden Kıbrıs’ın deniz kaplumbağalarını anlatacağım bugün size. Üstelik şimdi tam gözlem mevsimi ve bayram tatilcilerini otelden çıkartmak için bir bahane olabilir!

Kıbrıs’a geçen sene ilk kez “burada yaşayabilir miyiz” gözüyle bakmaya geldiğimizde öğrenmiştim ki, Kıbrıs’ın bakir, uzun ve geniş kumsalları deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bırakmaları için çok uygunmuş. E zaten de Akdeniz’de yumurta bıraktıkları en önemli noktalardan biriymiş.

Okumaya devam et

Beypazarı Rehberi

Biz Ankara’lıların ara sıra değişiklik olsun diye gittiğimiz, şehir dışından gelen misafirlerimizi gezmek için götürebildiğimiz nadir yerlerden bir tanesidir Beypazarı. Ankara’dan taşınma planları içinde olduğumuz şu günlerde artık bir Beypazarı rehberi hazırlamanın zamanıdır diye düşünerek geçen ay bir fotoğraf gezisi düzenledim. Hem havalar daha fazla soğumadan gitmek isteyenler için de aydınlatıcı olur diye düşündüm.

Beypazarı’nın öne çıkan özellikleri tarihi Türk evleri ve çarşısı/pazarı… Çok eski zamanlara dayanan bir tarihi olmasına rağmen sık sık yangınlar olması nedeniyle bir çok kez yeniden inşa edilmiş bu yüzden en son 13. yüzyıldan kalma konaklar bulunuyormuş. Bu tarihi evler şu an çok güzel bir şekilde restore edildikleri ve korundukları için Beypazarı turistik bir yere dönüşmüş durumda. Okumaya devam et

Datça Severler Derneği 2016 Maceraları

Eğer insan bir yere aşık olabiliyorsa gerçekten, ben oldum, Datça’ya! Hiç bıkmıyorum hep gitmek istiyorum. Tam artık bir süre özlemem diyerek döndüğümde 1 hafta sonra özlemeye başlıyorum! Üstelik yalnız olmadığımı da farkettim. Sohbet sırasında “Ah sen de mi Datça’yı çok seviyorsun?!” diye başlayan bir yakınlaşma oluyor. Bu gidişle Datça Severler Derneği kurmam an meselesi!

Hani bu yılın yaz seyahatlerini anlatmaya başladığımda hayatımın en uzun deniz tatillerini yapmış oldum demiştim ya, tabii ki tercihim işte Datça’dan yanaydı. Huzurunu, bakirliğini, doğasını, denizini değişmem hiç bir yere, özellikle bol yıldızlı herşey dahil otellere! Ama siz bu yazımı okumaya devam etmeden önce mutlaka geçen yılki Datça yazımı okumalısınız çünkü bu kez sadece eklemelerde bulunacağım…

Okumaya devam et

Şirinliğine Gölge Düşmüş Köy Şirince

Şirince’yi çok uzun zamandır görmek istiyordum ama bir türlü yolumuzu düşürememiştim. Bu yıl Çeşme’den Datça’ya giderken hemen hemen yolumuzun üzerinde olduğunu farkedince hemen programımıza Şirince’yi de ekledim.

Şirince İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı eski bir Rum köyü. Okumaya devam et

Çocuklarla Alternatif bir Çeşme Tatili

Hatırlarsanız geçen Kasım ayında çocuksuz ufak bir Çeşme kaçamağı yapmıştık ve o vesileyle Çeşme ve Alaçatı gezi rehberi yayınlamıştım. (O yazıma buradan ulaşabilirsiniz). Bu kez Bir Küçük Gezgin ile ikimiz, ilk defa babasını bırakarak tatile çıktık ve önce Çeşme’ye yaz-kış orada yaşayan kuzenimi ziyarete gittik. O’nun da 2 ve 7 yaşlarında çocukları olunca ortaya çocuk aktiviteleri odaklı alternatif bir Çeşme tatili çıktı.

Okumaya devam et

Fethiye’den Ekincik’e Tekne Seyahati

Hayatımda hiç bir zaman yazlıkçı olmadım. O nedenle de deniz tatillerim hep kısa oldu ama bu yaz şartlar uygun oldu; planladığımdan da fazla deniz tatili yapma fırsatı doğdu ve kendi rekorumu kırarak benim için eşsiz güzellikte olan Ege kıyılarında bolca vakit geçirdim. Arada bir de ülke gündeminin üzerimizde yarattığı huzursuzluk, mutsuzluk ve ümitsizlikler de eklenince seyahatlerimizi blogda anlatmak için bir süre fırsat ve moral bulamadım doğrusu. Ama artık anılar eskimeye başlamadan sırasıyla sizinle paylaşmak ve Ramazan Bayramı’ndaki Fethiye-Ekincik rotasındaki tekne gezimizle başlamak istiyorum.

Mavi Yolculuk bizim gibi denizi, doğayı ve huzuru sevenler için eşsiz bir deneyim. Daha önce bir çok kez tekne ile çıktığımız gezileri, bu gezilerle ilgili pratik bilgileri ve tabii ki çocuklarla tekne tatili ile ilgili ip uçlarımı yazmıştım. (Buraya tıklayarak hepsini okuyabilirsiniz) O yüzden bu kez direkt olarak bu seferki rotamızı ve bu gezimizde edindiğimiz dersleri anlatmak istiyorum. Okumaya devam et

Strazburg’da Bir Gün

Babamın rahatsızlığı nedeniyle zor günler geçirdikten sonra benim için en keyifli şeylerden biri olan blog yazılarıma geri dönebildim ve artık Alsas ve Kara Ormanlar gezimiz sırasında bir günümüzü ayırdığımız Strazburg’u anlatabilirim!

Strazburg, diğer yazılarımdan da hatırlayabileceğiniz gibi, tarihte Fransa ve Almanya arasında sık sık el değiştirdiği için her iki kültürün ve mimarinin izlerini taşıyan Alsas Bölgesi’nin en büyük şehri ve tabii bu güzel şehir de aynı özellikleri taşıyor.

Okumaya devam et