Yaşayan Şehir Madrid

İspanyollar eğlenmeyi ne kadar sevdiklerini, yeme içmeye düşkünlüklerini ve pozitif yaşam enerjilerini şehirlerine de yansıtıyorlar. E Madrid de başkent olmasıyla bu hissi fazlasıyla yaşatıyor. Bence Madrid gezip görmekten çok, o hayatı deneyimlemek için gidilecek bir şehir. Gece gündüz capcanlı bir şehir. Sokaklar insan dolu, herkes dışarıda; yiyor, içiyor, sohbet ediyor, hayatın tadını çıkarıyor!

Aslında Madrid’e gidiş amacımız iş içindi. Bu kez yanımda Bir Küçük Gezgin yerine bir arkadaşım vardı. İşlerimizi hallettikten sonra gün içinde şehri keşfetmek için bize oldukça fazla zaman kalması harika oldu tabii… Şehrin tarihi ve dolayısıyla turistik bölgesinin neredeyse tüm sokaklarına girip çıktık, karış karış gezdik. Aralarda da bolca benim önceden araştırıp bulduğum mekanları denedik. Okumaya devam et

Mozart’ın Şehri Salzburg

Daha önceki yazılarımı okuduysanız hatırlarsınız, Viyana ile ilgili yazımın başında anlatmıştım. Avusturya ile ilgili duygularımın nasıl negatiften pozitife hatta sevdaya dönüştüğünü. Salzburg da yine bu görüşlerimi pekiştiren, keyifle gezdiğim bir şehir oldu benim için.

Kayak için bu bölgeye sıkça gitmiş olmamıza rağmen bir türlü fırsat bulup Salzburg’a gitmek resmen kısmet olmamıştı diyebilirim! Bir keresinde Bir Küçük Gezgin ateşlendiği için Kitzbuhel’den Salzburg’a günübirlik gezimizi iptal etmek zorunda kalmıştık. Bir kez de yine Salzburg’u da eklemek istediğimiz Kitzbuhel kayak gezimizi kar yağmadığı için İtalya’ya kaydırmıştık. Tahmin edebileceğiniz gibi bunların hepsinden daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, Avusturya ile ilgili tüm yazılarıma şu linkten ulaşabilirsiniz: https://birkucukgezgin.com/category/avusturya/ Okumaya devam et

Cennet Köy Hallstatt

Hallstatt öyle bir yer ki gezmek için rehbere, araştırmaya hiçbir şeye ihtiyacınız yok! Sadece orada bulunmanız, o doğayı, huzuru ve sakinliği içinize çekmeniz, kalbinize ve hafızanıza kazımanız yeterli! O yüzden ben bu yazımda sizi bol fotoğraflarla Hallstatt’a ışınlamayı hedefliyorum, ama tabii ufak tefek ipuçlarından da mahrum bırakmayacağım :)

Okumaya devam et

Kitzbuhel Yeme İçme Rehberi

Kitzbuhel yeme içme rehberime geçmeden önce bu gezide denediğimiz Avusturya/Tirol yemeklerinden bahsetmek istiyorum. Bu bölgenin mutfağı ağırlıklı olarak et, patates, peynir ve hamur içeren basit yemeklerden oluşuyor. Doğrusu benim damak tadıma çok hitap ediyor. Tatlılarını da ayrıca seviyorum!

Gulaş

Macarlar’ın ünlü gulaş çorbasının bir versiyonu da Avusturya’da çok popüler. Buradakileri, çok koyu sosu olan ve Semmelknödel denilen hamur toplarıyla servis edilen bir çeşit et yahni gibi düşünebilirsiniz. Ben daha önce denemediğime çok pişman oldum ve bu sefer birçok yerde tadına baktım. Şiddetle tavsiye ederim.

Okumaya devam et

Çocuklarla Viyana Gezi Rehberi

Bilirsiniz çocuklarla turistik/kültür gezisi yapınca onların da hoşuna gidecek birşeyler yapmak gerekiyor ki, onlar da keyif alsın değil mi? Viyana bu konuda hiç sıkıntı yaşamayacağınız bir yer.

Bizim çoğu gezimizde yanımızda Bir Küçük Gezgin’in arkadaşları olduğu için çocuklar her daim hayatlarından memnun oluyorlar ve sıkıntı yaşamıyoruz ama diğer yazılarımı da okuduysanız biliyorsunuzdur, ben yine de onları hiç unutmuyorum! Gerçi bu kez uzun zamandır ilk kez arkadaşsız gerçekleştirdik bir geziyi ve inanın anlatacağım aktiviteler çok kurtarıcı oldu! Okumaya devam et

Viyana Yeme İçme Rehberi

En ünlüsünden en gizli kalmışına kadar dört güne sığdırabildiğimiz tüm yeme içme deneyimlerimizle karşınızdayım. Otantik ve lokallere özgü yerler bulma çabama Viyana’da da devam ettim. Canınızı istetirsem kusura bakmayın ama işinize yarayacak bir rehber olacağına inanıyorum!

Figlmuller

Figlmüller Viyana’nın ve belki de Dünya’nın en ünlü şnitzel restoranı. Zaten şnitzelin anavatanı da Viyana ve Türkiye’de farkettiğim genel bir kanının aksine, geleneksel olarak şnitzel domuz etiyle değil dana etiyle yapılıyor. Gittiğiniz restoranlarda da genelde etini seçme şansınız bulunuyor. Okumaya devam et

Şık ve Romantik Şehir Viyana

Avusturya ile tanışmam bundan tam 10 yıl önce Alpler’e yaptığımız ilk kayak gezisi sayesinde olmuştu. Gittiğimiz kayak merkezi de bu sene tekrar gitmeyi planladığımız Kitbuhel’di. Tabii ki kayak açısından hayran kalmıştık ama ilk başta düzeni bize değişik gelmişti, insanları da soğuk. Örneğin kışın tamamen kayak için hayatta olan bir kasabada hediyelik eşya satan dükkanlar bile saat 17-17:30 civarı kapanıyordu. Zaten kasabaya dönmemiz o saati bulduğu için şok geçirmiştik. Hatta bir kez ertesi gün yola çıkacağımız için sandviç yaptırmak istediğim bir dükkanda, uzunca süre sıra bekledikten sonra sıra bana gelince dükkan kapanıyor diye istediğim kadar sandviç alamamıştım. O kadar moralim bozulmuştu ki anlatamam size!

Ama ne oldu biliyor musunuz? Zamanla alıştık, yemeklerini, doğasını, dağlarını, mimarisini ve hatta aşırı düzen ve disiplinini de sevdik Avusturya’nın. Eee bu zamana kadar beklediğimiz hata, artık dağlardan kente inme vaktimiz gelmişti de geçiyordu bile. Eşimin Viyana’da kongresi olduğunu duyunca hemen biz de Bir Küçük Gezgin’le peşine takıldık. Bir Küçük Gezgin’in arkadaşsız ilk tatili olmasının da ayrıca kayıtlara geçmesini isterim. “Çocukla Viyana Gezisi” yazısı sırada yerini alacaktır.

Viyana

Avusturya’nın başkenti olan Viyana aynı zamanda en büyük kenti. Yüzyıllar boyunca Avrupa’da hüküm sürmüş Habsburg Hanedanlığı’na ev sahipliği yapması, şehrin mimarisine de kültürel yaşamına da damga vurmuş. Özellikle şehrin kalbi olan tarihi merkezi yani “Innere Stadt” bir imparatorluk filminde rol alıyormuş hissi veriyor. Her köşe başında karşılaştığınız faytonlar da bu hissi pekiştiriyor.

Okumaya devam et

Tallinn Yeme İçme Notları

Tallinn ile ilgili yazılarımı okuyup gitmeye karar verdiyseniz eğer orada yiyeceğiniz yemekleri şansa bırakmayacaksınız herhalde değil mi?

Ben her zamanki gibi seçimlerimi gitmeden önce titizlikle araştırıp, turistik mekanlardan kaçınarak yaptım. Genelde de tüm denediğimiz yerlerden memnun kaldık. Sadece son gün yorgunluktan ve vakitsizlikten rastgele bir yerde yedik ve tabii ki sonuç hüsran oldu.

Okumaya devam et

Tallinn: Pratik Bilgiler ve Çocuklarla Tallinn

Estonya, Türkler olarak fazla tanıdığımız bir ülke olmadığı için önce kısaca Estonya hakkında bilgi vermek istiyorum. 1991 yılında Rusya’nın egemenliğinden kurtulan Estonya henüz taze bir cumhuriyet. Diğer taraftan ekonomi, teknoloji, eğitim ve sosyal haklar alanlarında oldukça gelişmiş ve medeni bir ülke. Hatta teknoloji ve dijitalleşme alanında o kadar ilerlemişler ki E-stonya bile deniliyor :) Oy vermekten şirket kurulumuna kadar herşeyi sanal ortamda halledebiliyorsunuz. Çocuklara bilgisayar programlama dilleri anaokulunda öğretilmeye başlanıyor. Bunları yazarken farkettim ki, beni tanıyan arkadaşlarım bilir, tam bana göreymiş aslında :))

Biz gezginleri ilgilendiren en önemli konulardan biri ise internetin her yerde ve ücretsiz olması, çünkü Estonya 2000 yılında internetin yiyecek ve barınma gibi temel ihtiyaç olduğunu kabul etmiş bir ülke. (Ah aaah değil mi?)

Okumaya devam et

Masalsı Şehir Tallinn’de Gezilecek ve Görülecek Yerler

Son zamanlarda birçok şehir için masalsı dendiğini duydum. Biliyorum, kendim de başka yerler için kullandım bu tabiri ama Tallinn gerçekten de “Masal Şehir” tanımlamasını sonuna kadar hak eden bir şehir.

Eski şehir merkezi Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden bir tanesi. Bütün olarak birbiriyle uyumlu, sivri kuleli kiliseler, kurabiyeye benzer evler ve muhteşem kapılarla dolu. Üstelik araya çirkin başka yapılar da karışmamış. Hatta tüm Tallinn’de binaların yüksekliği ile ilgili bir kısıtlama getirilmiş, böylece Eski Şehrin silueti de zarar görmemiş.

Okumaya devam et