Şık ve Romantik Şehir Viyana

Avusturya ile tanışmam bundan tam 10 yıl önce Alpler’e yaptığımız ilk kayak gezisi sayesinde olmuştu. Gittiğimiz kayak merkezi de bu sene tekrar gitmeyi planladığımız Kitbuhel’di. Tabii ki kayak açısından hayran kalmıştık ama ilk başta düzeni bize değişik gelmişti, insanları da soğuk. Örneğin kışın tamamen kayak için hayatta olan bir kasabada hediyelik eşya satan dükkanlar bile saat 17-17:30 civarı kapanıyordu. Zaten kasabaya dönmemiz o saati bulduğu için şok geçirmiştik. Hatta bir kez ertesi gün yola çıkacağımız için sandviç yaptırmak istediğim bir dükkanda, uzunca süre sıra bekledikten sonra sıra bana gelince dükkan kapanıyor diye istediğim kadar sandviç alamamıştım. O kadar moralim bozulmuştu ki anlatamam size!

Ama ne oldu biliyor musunuz? Zamanla alıştık, yemeklerini, doğasını, dağlarını, mimarisini ve hatta aşırı düzen ve disiplinini de sevdik Avusturya’nın. Eee bu zamana kadar beklediğimiz hata, artık dağlardan kente inme vaktimiz gelmişti de geçiyordu bile. Eşimin Viyana’da kongresi olduğunu duyunca hemen biz de Bir Küçük Gezgin’le peşine takıldık. Bir Küçük Gezgin’in arkadaşsız ilk tatili olmasının da ayrıca kayıtlara geçmesini isterim. “Çocukla Viyana Gezisi” yazısı sırada yerini alacaktır.

Viyana

Avusturya’nın başkenti olan Viyana aynı zamanda en büyük kenti. Yüzyıllar boyunca Avrupa’da hüküm sürmüş Habsburg Hanedanlığı’na ev sahipliği yapması, şehrin mimarisine de kültürel yaşamına da damga vurmuş. Özellikle şehrin kalbi olan tarihi merkezi yani “Innere Stadt” bir imparatorluk filminde rol alıyormuş hissi veriyor. Her köşe başında karşılaştığınız faytonlar da bu hissi pekiştiriyor.

Okumaya devam et