Ispanya’nın eski başkenti Toledo, sarı taşlı evleri, daracık labirent sokakları ile tarih kokan, İspanya’nın en güzel Orta Çağ kentlerinden bir tanesi. Madrid’e çok yakın olduğu için mutlaka gezi rotanıza eklemeniz gereken bir yer, hatta kırsal tarihi kasabaların aşığı olarak, iş için gitmiş olmasam Toledo’da konaklamayı, manzaranın keyfini çıkarmayı ve Madrid’e de günübirlik gitmeyi tercih ederdim. Ama tabii biz tam tersini yapmak zorunda kaldık. Yine de günübirlik geziyle de çok rahat gezilebilecek bir yer olduğunu belirtmeliyim.
Category Archives: Avrupa
Yaşayan Şehir Madrid
İspanyollar eğlenmeyi ne kadar sevdiklerini, yeme içmeye düşkünlüklerini ve pozitif yaşam enerjilerini şehirlerine de yansıtıyorlar. E Madrid de başkent olmasıyla bu hissi fazlasıyla yaşatıyor. Bence Madrid gezip görmekten çok, o hayatı deneyimlemek için gidilecek bir şehir. Gece gündüz capcanlı bir şehir. Sokaklar insan dolu, herkes dışarıda; yiyor, içiyor, sohbet ediyor, hayatın tadını çıkarıyor!
Aslında Madrid’e gidiş amacımız iş içindi. Bu kez yanımda Bir Küçük Gezgin yerine bir arkadaşım vardı. İşlerimizi hallettikten sonra gün içinde şehri keşfetmek için bize oldukça fazla zaman kalması harika oldu tabii… Şehrin tarihi ve dolayısıyla turistik bölgesinin neredeyse tüm sokaklarına girip çıktık, karış karış gezdik. Aralarda da bolca benim önceden araştırıp bulduğum mekanları denedik. Okumaya devam et
Çocuklarla Viyana Gezi Rehberi
Bilirsiniz çocuklarla turistik/kültür gezisi yapınca onların da hoşuna gidecek birşeyler yapmak gerekiyor ki, onlar da keyif alsın değil mi? Viyana bu konuda hiç sıkıntı yaşamayacağınız bir yer.
Bizim çoğu gezimizde yanımızda Bir Küçük Gezgin’in arkadaşları olduğu için çocuklar her daim hayatlarından memnun oluyorlar ve sıkıntı yaşamıyoruz ama diğer yazılarımı da okuduysanız biliyorsunuzdur, ben yine de onları hiç unutmuyorum! Gerçi bu kez uzun zamandır ilk kez arkadaşsız gerçekleştirdik bir geziyi ve inanın anlatacağım aktiviteler çok kurtarıcı oldu! Okumaya devam et
Tallinn: Pratik Bilgiler ve Çocuklarla Tallinn
Estonya, Türkler olarak fazla tanıdığımız bir ülke olmadığı için önce kısaca Estonya hakkında bilgi vermek istiyorum. 1991 yılında Rusya’nın egemenliğinden kurtulan Estonya henüz taze bir cumhuriyet. Diğer taraftan ekonomi, teknoloji, eğitim ve sosyal haklar alanlarında oldukça gelişmiş ve medeni bir ülke. Hatta teknoloji ve dijitalleşme alanında o kadar ilerlemişler ki E-stonya bile deniliyor :) Oy vermekten şirket kurulumuna kadar herşeyi sanal ortamda halledebiliyorsunuz. Çocuklara bilgisayar programlama dilleri anaokulunda öğretilmeye başlanıyor. Bunları yazarken farkettim ki, beni tanıyan arkadaşlarım bilir, tam bana göreymiş aslında :))
Biz gezginleri ilgilendiren en önemli konulardan biri ise internetin her yerde ve ücretsiz olması, çünkü Estonya 2000 yılında internetin yiyecek ve barınma gibi temel ihtiyaç olduğunu kabul etmiş bir ülke. (Ah aaah değil mi?)
Masalsı Şehir Tallinn’de Gezilecek ve Görülecek Yerler
Son zamanlarda birçok şehir için masalsı dendiğini duydum. Biliyorum, kendim de başka yerler için kullandım bu tabiri ama Tallinn gerçekten de “Masal Şehir” tanımlamasını sonuna kadar hak eden bir şehir.
Eski şehir merkezi Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden bir tanesi. Bütün olarak birbiriyle uyumlu, sivri kuleli kiliseler, kurabiyeye benzer evler ve muhteşem kapılarla dolu. Üstelik araya çirkin başka yapılar da karışmamış. Hatta tüm Tallinn’de binaların yüksekliği ile ilgili bir kısıtlama getirilmiş, böylece Eski Şehrin silueti de zarar görmemiş.
Helsinki Yeme İçme Deneyimlerimiz
Hatırlarsanız bir önceki yazımda birlikte Helsinki’de bir gezintiye çıkmıştık. Bu yazımda o gezideki yeme içme maceralarımı paylaştım sizinle. Helsinki’ye giderseniz elinizin altında olsun…
Helsinki yeme içme deneyimlerimizin yıldızı burasıydı. Okumaya devam et
Medeniyet Örneği Helsinki
Helsinki çok fazla turistik bir yer değil, aslında tek başına gezi düzenlenecek bir yer de değil bence ama yakınında Tallinn gibi, St Petersburg gibi kombinlenebilecek çok güzel şehirler varken, 1-2 gün ayırıp görmeye değer bir yer bence. Tabii bir de Laponya macerasını unutmamak lazım, Laponya gezisinde de uğranabilir tabii tam kışın ortası olacağı için ne kadar keyifli olur bilemedim doğrusu. Okumaya devam et
Strazburg’da Bir Gün
Babamın rahatsızlığı nedeniyle zor günler geçirdikten sonra benim için en keyifli şeylerden biri olan blog yazılarıma geri dönebildim ve artık Alsas ve Kara Ormanlar gezimiz sırasında bir günümüzü ayırdığımız Strazburg’u anlatabilirim!
Strazburg, diğer yazılarımdan da hatırlayabileceğiniz gibi, tarihte Fransa ve Almanya arasında sık sık el değiştirdiği için her iki kültürün ve mimarinin izlerini taşıyan Alsas Bölgesi’nin en büyük şehri ve tabii bu güzel şehir de aynı özellikleri taşıyor.
Europa Park 2016 Maceraları
Europa Park‘ı 2011 yılında ilk kez ziyaret ettiğimizde ortada ne blogum ne de bendeki fotoğraf merakı vardı! Daha sonra blogumu ilk açtığımda şu yazımda kısaca Europa Park maceramızdan bahsetmiştim.
Bu kez daha ayrıntılı ve bol fotoğraflı güncel Europa Park izlenimlerim ile karşınızdayım!
Colmar ve Alsas Şarap Yolu
Çoluk çocuk 13 kişi çıktığımız Alsas (Alsace) Şarap Yolu ve Kara Ormanlar gezisi tahminimizden de güzel ve dolu dolu bir gezi oldu. Ren Nehri’nin bir Fransa kısmı bir Almanya kısmı, Europa Park, Maymun Parkı (Montagne des Singes) derken o kadar birbirinden farklı yerler görüp, farklı aktiviteler yaptık ki, kendimizi aylardır seyahatteymiş gibi hissettik. Çocuklar için de bol aktivite olduğu için onlar da çok mutlu oldular. Tahminim sokaklarda gezmekten bile hoşlandılar çünkü hiç şikayet etmediler.
Şimdi de izlenimlerimi ve çocuklarla yapılabilecek aktiviteleri gezdiğimiz sıra ile anlatmak istediğim için önceliği Fransa’nın Alsas Şarap Yolu’na veriyorum. Size de okumaya devam etmeden önce, eğer daha önce okumadıysanız, gezi rotamız, konaklama ve ulaşımı anlattığım bir önceki yazımı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Okumaya devam et