Masalsı Şehir Tallinn’de Gezilecek ve Görülecek Yerler

Son zamanlarda birçok şehir için masalsı dendiğini duydum. Biliyorum, kendim de başka yerler için kullandım bu tabiri ama Tallinn gerçekten de “Masal Şehir” tanımlamasını sonuna kadar hak eden bir şehir.

Eski şehir merkezi Avrupa’nın en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden bir tanesi. Bütün olarak birbiriyle uyumlu, sivri kuleli kiliseler, kurabiyeye benzer evler ve muhteşem kapılarla dolu. Üstelik araya çirkin başka yapılar da karışmamış. Hatta tüm Tallinn’de binaların yüksekliği ile ilgili bir kısıtlama getirilmiş, böylece Eski Şehrin silueti de zarar görmemiş.

Şehri çevreleyen surlar da çoğunlukla ayakta olduğu için, sur kapılarından birinden Eski Şehrin arnavut kaldırımlı sokaklarından birine adım attığınız anda zamanda yolculuğunuz başlıyor.

Tallinn’de gezilecek yerleri anlatmaya başlamadan önce önemli bir tavsiyede bulunmak istiyorum: mutlaka en az bir gece konaklayın ve en az iki gününüzü şehri gezmeye ve tanımaya ayırın. Pişman olmazsınız. Bu uyarıyı yapıyorum çünkü Tallinn cruise gemilerinin durak yerlerinden bir tanesi olduğu için ya da bizim yaptığımız gibi Helsinki, Riga gibi başka şehirlerle kombinlenen bir gezi rotası olduğu için bir günün yeterli olacağını düşünen birçok insanla karşılaştım. Hatta birlikte Helsinki’yi gezdikten sonra (yazısı burada) Tallinn’e geçtiğimiz arkadaşlarımız bizden daha önce ayrıldıkları için heveslerinin kursaklarında kaldığına birebir şahit oldum.

Tallinn’in gezilecek ve görülecek yerlerini aklınızda iyi yer etmesi için üç bölüme ayırarak anlatmak uygun geliyor bana. Birincisi ve tabii ki en çok vaktinizi ayırmanız gereken Eski Şehir, ikincisi Telliskivi Creative City ve Kalamaja Bölgesi ve üçüncüsü de Estonya Açık Hava Müzesi.

1.Bölüm: Eski Şehir

Yazının başında anlattığım masalsı şehir tanımlamaları aslında tabii ki Tallinn’in Eski Şehir kısmına ait. Eğer bizim gibi deniz yoluyla gelirseniz karaya yaklaşırken gördüğünüz manzara bile sizi heyecanlandırmaya yetiyor. Estonlar UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bu hazinelerini korumayı ve pazarlamayı iyi biliyorlar. Orta Çağ temasını herşeyde ve her yerde kullanıyorlar. Dekoru ve yemekleri ile orta çağ temalı restoranlardan, orta çağ kıyafetli satıcılara ve orta çağ temalı teatral müzelere kadar…

Aslında birçok küçük şehir veya şehir merkezinde olduğu gibi Tallinn’in Eski Merkezi’nde de en güzeli dar sokalarında bol bol kaybolarak dolaşmak. Bunun dışında gezerken görülmesi gereken yerleri de sıralamadan geçmeyeyim:

Eski Belediye Meydanı (Ana Meydan)

Aslında şehrin ana meydanını listeye yazmaya bile gerek yok sanırım. Sokaklarda gezerken mutlaka yolunuzun düşeceği ve tabii ki de mutlaka görmeniz gereken yer burası. Meydanın Eylül ayının ilk gününde çektiğim videosunu buraya tıklayarak Youtube kanalımda izleyebilirsiniz.

Talinn’e seyahat etme fırsatınız olursa Eski Belediye Meydanı’nı sadece görmekle kalmayın tabii. Günün çeşitli saatlerinde gidin ve meydandaki restoranların açık hava masalarında oturarak bir içecek eşliğinde etrafı seyrederek unutulmaz anılar biriktirin.

Bu arada bahsetmeden geçmeyeyim: Avrupa’nın hala çalışan en eski eczanesi de Eski Belediye Meydanı’nın bir köşesinde bulunuyor. Bana çok ilginç gelmedi ama nasıl olsa önünden geçeceğiniz için bir göz atabilirsiniz.

St. Olav Kilisesi

St. Olav Kilisesi bir zamanların en yüksek kulesi ile şehrin siluetinin kilit parçası diyebilirim. Zaten bu kadar yüksek yapılmasının amacı da eskiden denizcilere yol göstermekmiş. Şehre gelsinler ve ticaret artsın diye…

256 adet dar ve dik basamağı tırmanmayı göze alırsanız kulenin tepesine de çıkabiliyorsunuz ve tabii ki müthiş bir şehir manzarasına kavuşuyorsunuz. Bu arada hatırlatayım Kule’ye Nisan ve Ekim ayları arasında çıkılabiliyor. St. Olav Kilisesi’nin tepesinden çektiğim videoyu da buraya iliştireyim de gözünüzden kaçmasınız. İzlerken eski şehir merkezini çevreleyen yeşil kuşağa ve genel olarak şehrin ne kadar yeşil olduğuna dikkatinizi çekmek isterim.

St. Catherine Pasajı ve Masters’ Courtyard

St. Catherine Pasajı Müürivahe ve Vene sokaklarını birbirine bağlayan tarihi bir geçit. Küçük küçük el sanatları atölyeleri ve dükkanları var. Tallinn’in en fotoğrafik sokağı deniliyor. Bence o kadar da değil ama görülmeye değer.

Vene tarafından çıkınca mutlaka Masters’ Courtyard’a (Türkçe’ye “Ustaların Avlusu” diye çevirilebilir mi bilemedim) da uğranmalı. İkisi neredeyse yan yana. Masters Courtyard St.Catherine Pasaji kadar ünlü değil ama bence çok daha güzel ve dinlenmek için çok keyifli bir yer.

Cici bir kaç tane dükkan ve pansiyon var veeee bir de muhteşem çikolatalara sahip tarihi bir çikolatacı/kafe var. Onunla iligili ayrıntılı bilgi Tallinn Yeme İçme Rehberi’nde gelecek ;).

St. Nicholas Ortodoks Kilisesi

St. Catherine Pasajı ve Masters’ Courtyard’ın da bulunduğu Vene Sokağı’na gittiğinizde ister istemez gözünüze çarpacak olan kilise burası. Biliyorum bir çoğumuz kilise gezmeye/görmeye doyduk ama sokaktan görüntüsü de ve dış mimarisi de görülmeye değer bir yer. Tam fotoğraflık! ;)

Toompea Kalesi, St. Aleksander Nevsky Ortodoks Katedrali ve Çevresi

Eski Şehrin yüksek kısmında yer alan Toompea Kalesi bugun Parlemento Binası olarak kullanılıyor. Benim görüntüsüne hayran kaldığım ve Rus Imparatorluğu zamanında yapılan St. Aleksander Nevsky Ortodoks Katedrali de burada bulunuyor. Estonlar tarafından Ruslaştırmanın sembolü olarak görüldüğü için az kalsın 1924 yılında yıkılacakmış. Neyse ki daha sonra vazgeçilmiş. Kremayla süslenmiş bir pastaya benzemiyor mu ama???

Kale’nin eski şehrin alt kısmına bakan sınırında Patkuli ve Kohtuotsa denilen iki tane de muhteşem manzaralı seyir terası bulunuyor. Biz bir akşam tam güneş batarken Kohtuotsa seyir terasındaydık ve gitar çalıp şarkı söyleyen bir sokak çalgıcısı eşliğinde izlediğimiz manzaraya doyamadık!

Danimarka Kralı’nın Bahçesi (Danish King’s Garden)

Toompea Kalesine çıkarken veya dönerken uğramadan geçmemeniz gereken bir yer de Danimarka Kralı’nın Bahçesi. Efsaneye göre Danimarka Kralı Tallinn’i ele geçirmeye çalışırken ümitsiz bir duruma düşüyor ve bu noktada gökten Danimarka’nın halen kullanılan bayrağı iniyor ve ondan aldığı güçle Danimarka Kralı zafer kazanıyor.

Danimarka Kralı’nın Bahçesi’ni ilginç kılan bir başka nokta da yüzü olmayan gizemli keşiş heykellerinin olması. Bunların neden konulduğu anladığım kadarıyla tam bilinmiyor ama Tallinn’le ilgili anlatılan çok fazla sayıda hayalet hikayesinden esinlenerek konulduğu düşünülüyor. Ben göremedim ama duyduğuma göre gece ışıklandırılmış hali de güzel oluyormuş.

Fotoğrafta görebileceğiniz gibi burada bir de manzaralı bir kafe bulunuyor.

Viru Kapısı

Burası Eski Şehrin ana giriş kapısı. Kapının iki tarafını ikiz kuleler süslüyor. Giriş yolu boyunca da kafeler ve alışveriş standları bulunuyor.

St. Nicholas Kilisesi

Halkın sadece %15’inin bir dine inandığı Estonya’da tarihi kilise sayısı hiç de azımsanmayacak durumda. İçerisinde müze bulunan bu kiliseyi eklememin sebebi ise sıradışı dış cephesi. Sokaklarda dolaşırken nasıl olsa önünden geçersiniz, dikkatle bakmanızı öneririm.

2. Bölüm: Telliskivi Creative City ve Kalamaja Bölgesi

Eski Şehir’in komşusu Kalamaja, Eski Şehir ile tamamen zıt özelliklere sahip, Tallinn’in yeni hipster mahallesi… Bir zamanların balıkçı mahallesi, önce sanayi bölgesine dönüşmüş. Sanayileşme ile beraber işçiler için buranın tipik renkli ahşap evleri inşa edilmiş. Şimdi ise gençler ve sanatçıların tercih ettiği şehrin en bohem ve gözde mahallesi halini almış. Bununla beraber yerel ürünlerin ön plana çıkarıldığı, özgün restoran ve kafeler de mantar gibi bitmeye başlamış.

Kalamaja’nın en önemli çekim merkezi ise Telliskivi Creative City. Eski bir fabrikadan dönüştürülmüş; sergilerden restoranlara, tiyatrodan bit pazarına herşeyi içeren bir kültür ve yaşam merkezi.

Eski Şehir ne kadar turistikse burası da o kadar yerel. Yerel halka karışmak, gençlerin takıldığı yerleri görmek ve daha ötesi tatmak isteyenler için ideal bir yer.

3. Bölüm: Estonya Açık Hava Müzesi

Estonya Açık Hava Müzesi’ni ayrı bir bölümde anlatmak bana mantıklı geldi çünkü hem fiziksel olarak hem de tarz olarak bambaşka bir yer. Eski Şehir Merkezi’ne sadece 5-6km uzaklıkta ama bambaşka bir dünya. Müze denizin kenarında, çok yüksek ve sık ağaçlarla kaplı bir ormanın içinde. Müzenin çevresi de tamamen ormanlık, otobüsten indiğimizde bir anda kendimizi böyle bir ormanın içinde bulunca resmen ağzımız açık kaldı. Zaten sonradan öğrendik ki bu güzel ülkenin %50’si ormanlarla kaplıymış.

Estonya Açık Hava Müzesi Eston kırsal hayatının canlandırıldığı bir yer. Ülkenin çeşitli bölgelerinden getirilmiş farklı tarzda köy evleri sergileniyor, tabii bununla beraber geleneksel kırsal yaşam da canlandırılmış. Ayrıca yerel yemekleri tadabileceğiniz bir restoran ve yerel ürünlerin satıldığı bir dükkan da var.

Ortam doğa severler için çok keyifli ve dinlendirici. Köy evleri de gerçekten çok şirinler. Tahmin edebileceğiniz gibi müze geniş bir alana yayılmış. Yürüyerek gezmek mümkün tabii ki ama bizim gibi gezmekten yorgun düşmüş ya da küçük çocuklu olanlar için faytonla dolaşma imkanı da mevcut.

Çeşitli günlerde yerel dans gösterileri, geleneksel ekmek yapımı, kilim dokuma gibi etkinlikler düzenleniyor. Gitmeden önce kontrol etmenizi ve programınızı ona göre yapmanızı şiddetle öneririm. Örneğin biz yerel dans gösterisinin olduğu zamana denk getirdik ve gezimiz boyunca çevrede dolaşan yerel kıyafetli insanlar gezimi çok daha keyifli bir hale getirdi. (Videosu için buraya tıklayabilirsiniz.)

Bunlar bizim vakit ayırdığımız ve gezmekten keyif aldığımız yerlerin bir listesi. Sizin de eklemek istedikleriniz varsa yorumlara yazarsanız çok mutlu olurum. Daha fazla Tallinn fotoğrafı görmek isterseniz de, Instagram’da #birkucukgezginTallinnde etiketini aratın lütfen.

Tallinn Seyahati ile İlgili Pratik Bilgiler ve Çocuklarla Tallinn tavsiyelerim (artık yazısı burada) için de bir sonraki yazımı beklemeniz gerekecek :)

 

Reklam

2 thoughts on “Masalsı Şehir Tallinn’de Gezilecek ve Görülecek Yerler

  1. Geri bildirim: Tallinn: Pratik Bilgiler ve Çocuklarla Tallinn | Bir Küçük Gezgin

  2. Geri bildirim: Tallinn Yeme İçme Notları | Bir Küçük Gezgin

Bir Yorum Bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s