Alpler’de Çocuklarla Kayıyoruz (1. Bölüm)

Blogumun takipçileri biliyorlar, hemen hemen her kış Alpler’e kocamaaaan bir grup olarak (örneğin bu sene 40 kişiyiz) kayak yapmaya gidiyoruz. İlk başlarda çoluk çocuk olmadan özgürce takılıyorduk, son yıllarda ise grubumuzda her yaştan çocuk oluyor. Sömestr tatili yaklaşırken, hem Küçük Gezgin’le hem de arkadaşlarımızın çocuklarıyla edindiğimiz tecrübeleri derlemek ve paylaşmak istedim.

kayakokulu

Fotoğraf alıntıdır.

 

Kayak Kasabasının Seçimi

Özellikle çocuklar küçükken kolay ulaşım ilk kriter. Kasaba seçimine şehrinizden mümkünse direkt uçuşla gidebileceğiniz bir havaalanına yakın kasabaları araştırarak başlayın. Alp’lerdeki kayak kasabalarına ulaşmak için en uygun havaalanları Munich, Zurich, Cenevre, Lyon ve Venedik. İstanbul’lular şanslılar, hepsine direkt uçabilirler, Ankara içinse Munich mükemmel bir tercih.
Okumaya devam et

Barselona’da Nerede Ne Yesek? (3. Bölüm)

Barselona yemek maceralarımızı yazmamam beklenemez herhalde değil mi? Özellikle de yemek için bin saat kadar araştırma yaptığım göz önünde bulundurulunca…

İspanya’da yemek diyince akla ilk tapas (yani İspanyol mezeleri) ve bunların servis edildiği Tapas Barlar geliyor.

escalivada

Ama önce Barselona’yı en verimli şekilde gezebilmek için İspanyol/Katalan yemek alışkanlıklarını öğrenmeliyiz…
Okumaya devam et

48 Saatte Işıltılı Barselona (2. Bölüm)

Plaza Catalunya

Bu yazımda 48 saatte tam olarak hangi rotayı izleyerek nereleri gezdiğimiz anlatmak istiyorum ki, siz de giderseniz bizim gibi dolu dolu bir seyahat geçirin.

Önceki yazımda Barselona gezimiz ile ilgili genel bilgiler verirken kalacağımız yere cumartesi öğlen 12’de vardığımızı söylemiştim. Valizlerimizi bırakıp hızlıca kendimizi sokağa attık ve ilk hedefimiz olan La Boqueria‘nın yolunu tuttuk.
Okumaya devam et

48 Saatte Işıltılı Barselona Gezisi (1. Bölüm)

Avrupa şehirleri Aralık ayının başından itibaren Noel ve Yılbaşı için hazırlanmaya, bir gelin gibi süslenmeye başlıyor. Noel öncesi, düşük sezon da olduğu için çok uygun uçak biletleri bulunabiliyor. Benim zaten sık sık nereye ne kadara uçabiliriz diye kontrol etme huyum olduğu için, geçtiğimiz hafta sonu Barselona’ya çok uygun bilet bulunca, Noel/Yılbaşı havası almak amacıyla hemen ufak bir kaçamak planladık. Zaten bize gezmek için her şey bahane :)

Işıltılı Barselona
Okumaya devam et

Rodos’un Restoranları (3. Bölüm)

Yunanlar’ın yemek kültürü bize çok benziyor. Rodos için de aynı durum söz konusu ama ada olmasına da bağlı olarak Rodos’da restoranlar deniz ürünleri ağırlıklı. Eğer deniz ürünleriyle aranız iyi değilse aç kalmazsınız ama Ada’nın pek de tadını çıkaramazsınız bence…

Meze ve yemeklerin hazırlanma ve pişirme şekli de bize çok benziyor ama tabii tamamen aynı değil. Örneğin kalamar dolmayı, kalamar tavadan daha çok tercih ediyorlar. Ahtapotu da güneşte kurutuyorlar.

Genelde restoranların menüleri de birbirine çok benziyor. Kalamar dolmanın içi de gittiğimiz tüm restoranlarda aynıydı: peynir, biber ve baharatlar… Farklı yapan yerler varmış ama bize denk gelmedi.

Kalamar Dolma

Okumaya devam et

Rodos’un Koyları (2. Bölüm)

Hem gitmeden önce internette yaptığım araştırmalara hem de arkadaşlarımın söylediklerine göre Rodos’un güzel koyları doğu kıyısında bulunuyor. Bu tarafta denizde neredeyse dalga hiç olmuyor ve çok temiz. Sonuç olarak biz de Rodos’da kaldığımız dokuz gün boyunca bu taraftaki koyları gezdik ve çok beğendik. Herkese hitap edecek yerler vardı. Kayalık, kumluk, derin, sığ.. Ama hepsi bakir, hepsi güzel… Zaten Rodos’da sadece tarihi dokuyu korumamışlar, doğayı ve yalın yaşam tarzını da korumuşlar.

anthonyquinn
Okumaya devam et

Rodos 101 (1. Bölüm)

Son birkaç yıldır deniz-güneş tatili istediğimizde tekne tatiline çıkıyorduk. Bu yaz bir değişiklik yapıp Rodos’a gitmeye karar verdik. Böylece deniz tatili ile kültürel ve tarihi gezi ihtiyacımızı birlikte karşılamış olduk. Bu arada, evet bu bir ihtiyaç! :)

rodosgenel

Rodos

Rodos, Avrupa’nın en büyük ve en iyi korunmuş orta çağ kenti. Özellikle Şövalyeler zamanında yapılmış ve günümüze kadar korunmuş yapılarıyla sizi alıp bambaşka bir dünyaya götürüyor. Tamamen olduğu gibi korunmuş ve turistik dükkan saldırısına uğramamış sokakları muhteşem!
Okumaya devam et

Cortina D’Ampezzo’da Kayak

cortina1

Kitzbuhel ve Salzburg için hazırlık yaptık yaptık (bakınız bir önceki yazım) kayak için İtalya’ya, Cortina D’Ampezzo‘ya gittik! :))) Nedeni ise Kitzbuhel’de kar olmaması, hatta yapay kar yapsalar bile hava sıcaklığının 10 derece civarında olması! Oysa Güney Alp’lerde, İtalya’da o kadar çok kar vardı ki, gittiğimiz kasabada fazla karı kamyonlarla başka yerlere taşıyorlardı! Okumaya devam et

Seyahat Hazırlıkları – Kitzbuhel ve Salzburg

 

Evet, ailecek seyahat etmeyi sevdiğimiz bir gerçek :) Ama benim için seyahat öncesinde, çoğunlukla da aylarca, gezi için araştırma yapmak, haritalar hazırlamak en az seyahatin kendisi kadar keyif verici birşey… Bazen artık araştıracak birşey kalmadığını düşünmeme rağmen sonradan tekrar tekrar araştıracak birşeyler buluyorum. Okumaya devam et

Disneyland Paris Seyahati 2. Bölüm – Paris

2 tam günü Disneyland’da geçirmek bizim için gayet yeterli oldu ve 4. gün sabah erkenden ayarladığımız özel bir transferle Paris’teki otelemize doğru yola çıktık. Bu, çoluk çocuk hızlı trenle gitmekten de çok daha ucuz ve rahat oldu. Yolculuğumuz yaklaşık 1 saat sürdü. Daha önceki Paris seyahatimizde olduğu gibi, bu sefer de tercihimiz süper bir konuma sahip Hotel Moliere oldu. Otelimize yerleştikten sonra biz ailecek benim özellikle gitmem gereken bir kaç mağazaya alışverişe gittik. Hedeflediğimiz mağazalar zaten otele yakın ve Les Halles denilen güzel bir bölgede olduğu için yürüyerek gidip işlerimizi halletmemiz bile ayrı bir tat verdi. Arkadaşlarımız ise bu sırada Eiffel Kulesi’ni ziyaret ettiler.

Onlarla öğleden sonra Saint Germain’deki Leon de Bruxelles‘de buluştuk ve uzun ve keyifli bir yemek yedik. Leon de Bruxelles midyeleri ile ünlü bir restoran zinciri.

leon

Ben ilk kez gittim. Midye ile pek aram olmamasına rağmen sarımsaklı ve kaşarlı midyenin tadına baktım ve beğendim. Yine de kendime patates püresine sarılı karides ve salata söyledim ve afiyetle yedim. Deniz ürünleri canavarı olan Küçük Gezgin ise midye tavaya bayıldı! Okumaya devam et