Barselona yemek maceralarımızı yazmamam beklenemez herhalde değil mi? Özellikle de yemek için bin saat kadar araştırma yaptığım göz önünde bulundurulunca…
İspanya’da yemek diyince akla ilk tapas (yani İspanyol mezeleri) ve bunların servis edildiği Tapas Barlar geliyor.
Ama önce Barselona’yı en verimli şekilde gezebilmek için İspanyol/Katalan yemek alışkanlıklarını öğrenmeliyiz…
İspanyollar güne çok hafif bir kahvaltı ile başlıyorlar. Hatta bizde buna kahvaltı bile denmeyebilir. Genelde sütlü bir kahve ve yanında tatlı bir çörek, kruvasan ya da bizim tulumba tatlısına benzeyen “churros”. Barselona’da churros için en iyi adres ise Xurreria dels Banys Nous.
Böyle hafif bir kahvaltı yapınca da saat 11:00 gibi bir şeyler atıştırmak durumunda kalıyorlar ve böylece öğle yemeği de 2:00’den sonraya hatta 3:00’e sarkıyor. Öğle yemeği en önemli öğün. Uzun uzun oturuyorlar ve doyurucu bir yemek yiyorlar. Hatta kanunlara göre tüm restoranların öğle yemeği için menülere göre daha ekonomik fiyatlı bir “günün menüsü” sunmaları gerekiyor. Çalışanlar için ne kadar güzel bir uygulama değil mi?
Bu durumda akşam yemeği de doğal olarak daha geç saate kalıyor ve 9:00 civarında yeniliyor. Akşam yemeği tercihi ise daha çok tapas yönünde.
Tüm bunların turist olarak bizim için önemi ise genellikle rezervasyon kabul etmeyen ve önünde kuyruklar oluşan Tapas Barlara İspanyol/Katalan yemek saatlerinden önce gitmek ve rahat rahat yer kapmak, sıra bekleyerek değerli vaktimizi harcamamak :) Bir de kahvaltı beklentisini düşük tutmak..
Bizim kahvaltı için tavsiye edilen iki mekanı deneme fırsatımız oldu: Milk Bar ve Bar Lobo. Milk Bar Gotik Mahallesi’nde otantik bir dekorasyona sahip minicik, keyifli bir yer. Bir de Marmalede isimli kardeş mekanı var ki burası da kahvaltı için tercih edilebilir.
Bar Lobo ise daha modern ve Barselona’da yeni ve popüler başka restoranları da olan bir gruba ait. Her ikisinde de leziz bol yumurtalı seçenekler ve Milk Bar’da nefis akçaağaç şuruplu pankek var.
Gelelim işin en önemli kısmına: Tapas Barlar! Araştırmalarım sonucunda gitmeden önce oluşturduğum ve hatta Facebook ve Instagram üzerinden onaylattığım listem:
2. Tapas 24
3. Ciudad Condal
4. Quimet & Quimet
5. Cerveceria Catalana
6. El Xampanyet
7. Cal Pelp
Biz iki gün içerisinde Tapas Bar deneme aşkıyla toplamda 3 öğün tapas yedik ve ilk 3 sıradakine gitmeyi başardık.
El Quim De La Boqueria
Burasi Barcelona ile ilgili ilk yazimda bahsettiğim, ilk gün koşa koşa gittiğimiz Tapas Bar. Pazar esnafının ortasında sıkışık bir bar üzerinde yemek yedik ama değdi! Erken gittiğimiz için yer bulabilmek için sadece 5 dakika kadar bekledik.
Aslında tapalarından çok kendi spesiyaliteleri var ve bunlar tapalara daha büyük ve doyurucu. Patlıcan ve biberle yapılan salata benzeri klasik bir tapa olan Escalivada, kroket ve yanında benim için ızgara kalamar, eşim için de bir çeşit Katalan sosisi olan Botifarra istedik. Escalivada’nın bir özelliği yoktu bence ama diğer yediklerimizden ikimiz de çok memnun kaldık.
Tapas 24
Buraya da pazar günleri kapalı olduğu için cumartesi akşamı gittik ve yine erken gittiğimiz için hiç beklemeden dışarıdaki masalarından birine oturduk ve evet üşümedik :)
Tercihimizi patatas bravas, bikini sandviç, kroket ve ispanyol omleti gibi klasik tapalardan yana kullandık. Patatas bravas ev yapımı patates kızartmasının üzerine özel bir sos dökülmüş hali, sosu da patatesleri de çok lezzetliydi. Bikini sandviç özellikle Tapas 24’ün favorilerinden. Aslında bu da basit bir yemek, jambon ve taze mozzarellalı tost ama Tapas 24’ün farklılığı ekledikleri trüfte. Doğrusu ben trüfün tadını alamadım ama eşim bayıldı. Yediğimiz tavuk kroket de omlet de güzeldi ama bana her şey çok yağlı ve ağır geldi. Elbette La Rambla üzerindeki aşırı turistik Tapas Barlala kıyas kabul etmez ama tekrar gitmeyi de tercih etmem.
Ciudad Condal / Cerveceria Catalana
Bu 2 Tapas Bar kardeş işletmeler. Bizim Ciudad Condal’ı deneyimleme fırsatımız oldu. Araştırmalarım sonucunda en iyisi olduğunu düşündüğüm ve haliyle en çok gitmek istediğim yerdi. Gerçekten de çok başarılı çıktı! Katalunya Meydanı’na yakın lokasyonu ve dışarıdaki masalarıyla da aşırı keyifli bir ortamdı.
Üstelik pazar günü dahil her gün açık, bizim gibi haftasonu seyahati yapanlar çin ideal. Denediklerimizin arasında kızarmış küçük balıklar, kızarmış biberler, domatesli ekmekler, tatlı soslu bademli camambert peynirleri gibi tapalar vardı ve hepsi en iyi malzemelerle hazırlanmış nefis seçeneklerdi. Tavsiye ederim!
Ve diğerleri…
Nefis ispanyol çörek ve pastalarını tatmak için en ünlü ve en eski pastanelerden olan La Colmena…
Bizim gibi paella yiyemeden dönmemek için 7 Portes :) 175 yıllık bir Barselona klasiği.Yalnız önceden rezervasyon gerekli, ben Barselona’ya gitmeden önce yaptırmak istediğimde cumartesi için hiç yer yoktu, pazar akşama yaptırdım. Ama daha sonra o gün canımız deniz ürünü yemek istemediği için gitmedik. İnternetten rezervasyon yapabilme gibi de bir güzelliği var…
Aslında paella için bir diğer popüler adres de Can Majo ama son zamanlarda fazlaca turistik olduğu için ben tercih etmemiştim. Ama tabii deniz kenarında açık havada yemek yemek için de ideal.
Peki siz pazar akşam nerede yediniz derseniz, N.A.P. (Neapolitan Authentic Pizza) isimli internette çok övülen ve Barselona’daki tek gerçek İtalyan pizzası yapan yer olarak adlandırılan bir yere gittik. Gerçekten de bizimle birlikte yemek yiyen İtalyanlar vardı ve erken saatte gitmiş olmamıza rağmen çok da yoğundu ama biz pek beğenmedik. Pizzamın altının yanık olduğunu söylersem yeterli olur herhalde…
Geri bildirim: 48 Saatte Işıltılı Barselona Gezisi (1. Bölüm) | Bir Küçük Gezgin
Geri bildirim: 48 Saatte Işıltılı Barselona (2. Bölüm) | Bir Küçük Gezgin