Avrupa şehirleri Aralık ayının başından itibaren Noel ve Yılbaşı için hazırlanmaya, bir gelin gibi süslenmeye başlıyor. Noel öncesi, düşük sezon da olduğu için çok uygun uçak biletleri bulunabiliyor. Benim zaten sık sık nereye ne kadara uçabiliriz diye kontrol etme huyum olduğu için, geçtiğimiz hafta sonu Barselona’ya çok uygun bilet bulunca, Noel/Yılbaşı havası almak amacıyla hemen ufak bir kaçamak planladık. Zaten bize gezmek için her şey bahane :)

Aralık ayı için hava açısından Barselona’nın çok iyi bir tercih olduğunu da gördük. Bütün gün sokaklarda hiç üşümeden ve tabii sıcaktan pişmeden dolaşarak, Sagrada Familia’nın ünlü kuyruğunda sıra beklemeden ve hatta akşam bile açık havada yemek yiyerek gezebildik.

İki yıldır ilk kez Küçük Gezgin’i yanımızda götürmedik. İçimiz buruk ayrıldık ama 2 günlük tatil de çok iyi geldi. Artık 5 yaşında olan Küçük Gezgin’e ayrılığın zor gelmediğini görmek de içimizi rahatlattı.

Ulaşım ve Konaklama

Sadece 2 gece kalmayı düşündüğümüz için uçak saatlerimizi ona göre seçtik ve cumartesi sabah 11’de Barselona’da olduk. Hava alanı şehir merkezine çok uzak olmadığı, vaktimiz de kısıtlı olduğu için otelimize taksiyle gitmeyi tercih ettik. Taksi 30 Euro (25 Euro + 5 euro valiz ucreti) tuttu ama saat 12de otelimize varmıştık bile. Hava alanından şehir merkezine daha ekonomik olarak tren+metro ile ya da shuttlelarla da ulaşılabiliyor tabii.

Avrupa’da otel/konaklama yeri seçerken merkezi olmasına ve metro durağına yakın olmasına çok önem veriyorum. Dışarı adımınızı attığınız anda gezmeye başlamış oluyorsunuz. İhtiyaç olduğunda gün içinde otele gidip gelmek de rahat oluyor. Bu kez de yine aynı politikayı izleyerek, özellikle tarihi dokunun yoğun olduğu ve aynı zamanda her zaman canlı olan El Gotik ile El Born mahallelerini hedef aldım. Kaldığımız sokak da tam istediğim gibiydi.

Havuz, sauna, kahvaltı gibi hiç bir otel imkanını kullanma niyetimiz olmadığı için ve 2 gün için temizliğe ihtiyacımız olmayacağı için ferah ferah kalalım dedik ve Booking.com‘dan 48m2’lik bir apart seçtik. Dairemiz Black and White Homes adında, Barselona’nın çeşitli bölgelerinde daireler kiralayan profesyonel bir firma tarafından işletiliyordu. Biz Princesa Born’daki apartlardan birinde kaldık ve çok da memnun kaldık. Tek problem WIFI’ın çok iyi çekmemesiydi. Bir de belki yazın sokaklar daha kalabalıkken özellikle hafta sonu gece gürültü olabilir.

Şehir İçi Ulaşım

Otel merkezi olunca Sagrada Familia ve Güell Park dışındaki her yer aşırı yakın oluyor. Ki isternirse Sagrada Familia’ya da yürünebilir bence. Yürüyerek gezmek haritasız olmaz tabii ama şimdi size muhteşem bir uygulamadan bahsetmek istiyorum: Ulmon! Yurtdışında internet problem olduğu için gitmeden önce uygulamanın haritasını telefonunuza yüklüyorsunuz. Sonra telefonunuz internete bağlı değilken bile GPS üzerinden yerinizi görebiliyorsunuz. Daha önceki gezilerde de benzer uygulamalardan indirmiştim ama buna bayılmamın esas sebebi restoranlar dahil gitmek istediğimiz her yerin haritada olmasıydı. O kadar rahat ettik ki anlatamam!

Şehir içinde araçla ulaşıma konusuna gelince, en pratiği metro ve taksi. Gün içinde çok yoğun bir şekilde kullanmanıza gerek olmadığını düşündüğüm için metro için tavsiyem  günlük kart yerine 10luk veya 20lik kart almak. Bu kartları birden fazla kişi de aynı anda kullanabiliyor. Bir de gideceğiniz yer 1-2 duraklık mesafeyse metroya bile gerek kalmıyor, taksi zaten en fazla 5 Euro tutuyor.

Bir de yeri gelmişken Barcelona Card’tan bahsetmek istiyorum. Hemen hemen her şehirde ücretsiz toplu taşım araçları kullanımı,  ücretsiz veya indirimli müze girişi ve benzeri avantajlar sunan kartlar oluyor. Örneğin Amsterdam yazımda bu kartlardan almanızı önermiştim. Bu sefer kesinlikle önermiyorum. Şehirdeki bütün müzeleri gezmeye kararlıysanız (ki bu zaten 2 günde olamaz) belki mantıklı bir fiyata gelebilir ama Sagrada Familia, Güell Park, La Pedrera gibi başlıca yerleri gezmekse hedefiniz çok anlamsız pahalı bir kart. Bahsettiğim yerlerde sadece 2-3 Euro indirim sağlıyor o kadar. Siz yine de kendiniz incelemek isterseniz linki burada.

48 Saatte nereleri nasıl gezdik bir sonraki  yazımda…

Yemek maceralarimiz ise burada…