Tekne ile Marmaris ve Akyaka’da bir Lezzet Durağı

Son dakika planı yaparak 1 Mayıs tatilini haftasonu ile birleştirip 3 günlüğüne Marmaris’e giderek tekne turuna çıkma kararı aldık. Kararımızın ani olmasının bazı sonuçları oldu tabii ki: sadece üçümüz gittik ve uçak ayarlayamadığımız için arabayla seyahat etmek zorunda kaldık. Üç gün için biraz uzun bir yol oldu ama yine de değdi!

Marmaris koyunun güney doğusunda, Cennet Adası’nı karaya bağlayan doğal bir set bulunuyor. Marmaris’den bakınca boğaza benzediği için de bu bölgeye Yalancı Boğaz denilliyor. Teknemiz bizi işte burada, Yalancı Boğaz’da bekliyordu ve biner binmez demir alarak ilk geceyi geçirmek üzere hemen yakındaki Cennet Adası’nın yolunu tuttuk.

cennetadasi
Okumaya devam et

Cortina D’Ampezzo’da Kayak

cortina1

Kitzbuhel ve Salzburg için hazırlık yaptık yaptık (bakınız bir önceki yazım) kayak için İtalya’ya, Cortina D’Ampezzo‘ya gittik! :))) Nedeni ise Kitzbuhel’de kar olmaması, hatta yapay kar yapsalar bile hava sıcaklığının 10 derece civarında olması! Oysa Güney Alp’lerde, İtalya’da o kadar çok kar vardı ki, gittiğimiz kasabada fazla karı kamyonlarla başka yerlere taşıyorlardı! Okumaya devam et

Seyahat Hazırlıkları – Kitzbuhel ve Salzburg

 

Evet, ailecek seyahat etmeyi sevdiğimiz bir gerçek :) Ama benim için seyahat öncesinde, çoğunlukla da aylarca, gezi için araştırma yapmak, haritalar hazırlamak en az seyahatin kendisi kadar keyif verici birşey… Bazen artık araştıracak birşey kalmadığını düşünmeme rağmen sonradan tekrar tekrar araştıracak birşeyler buluyorum. Okumaya devam et

Disneyland Paris Seyahati 2. Bölüm – Paris

2 tam günü Disneyland’da geçirmek bizim için gayet yeterli oldu ve 4. gün sabah erkenden ayarladığımız özel bir transferle Paris’teki otelemize doğru yola çıktık. Bu, çoluk çocuk hızlı trenle gitmekten de çok daha ucuz ve rahat oldu. Yolculuğumuz yaklaşık 1 saat sürdü. Daha önceki Paris seyahatimizde olduğu gibi, bu sefer de tercihimiz süper bir konuma sahip Hotel Moliere oldu. Otelimize yerleştikten sonra biz ailecek benim özellikle gitmem gereken bir kaç mağazaya alışverişe gittik. Hedeflediğimiz mağazalar zaten otele yakın ve Les Halles denilen güzel bir bölgede olduğu için yürüyerek gidip işlerimizi halletmemiz bile ayrı bir tat verdi. Arkadaşlarımız ise bu sırada Eiffel Kulesi’ni ziyaret ettiler.

Onlarla öğleden sonra Saint Germain’deki Leon de Bruxelles‘de buluştuk ve uzun ve keyifli bir yemek yedik. Leon de Bruxelles midyeleri ile ünlü bir restoran zinciri.

leon

Ben ilk kez gittim. Midye ile pek aram olmamasına rağmen sarımsaklı ve kaşarlı midyenin tadına baktım ve beğendim. Yine de kendime patates püresine sarılı karides ve salata söyledim ve afiyetle yedim. Deniz ürünleri canavarı olan Küçük Gezgin ise midye tavaya bayıldı! Okumaya devam et

Disneyland Paris Seyahati – I. Bölüm: Disneyland Paris

Bu kez tatilimizin amacı çocukları eğlendirmekti. Bunun için iki aile, ilk akla gelen yerin, Disneyland Paris‘in yolunu tuttuk.

Eurodisney_2013145

Bayram olması nedeniyle tabii ki uçak fiyatları uçuktu, zaten Fransa ve özellikle Paris biletleri genelde de çok da ekonomik olmuyor. Günlerimizi ona göre seçerek 4 gece kaldık ve zaten ilk hedefimiz de Disneyland olduğu için gidiş biletimizi Lyon’a aldık. Aslında Lyon’a uçmak çok pratik, çünkü Lyon havaalanında ultra modern biz hızlı tren istasyonu var ve buradan Disneyland’a direkt hızlı tren var. Okumaya devam et

Diyarbakır-Mardin: “Çok merdiven çıktık, çok güzel yerler gezdik, çok güzel yemekler yedik” :)

Bu seferki rotamız Diyarbakır ve Mardin’di ve yine bir düğünü bahane ettik :) Aslında bana hiç çekici gelmiyordu ama özellikle Mardin’i gördükten sonra gittiğimize çok memnun oldum!

Turumuz çok kısa sürdü, cuma sabah gittik, pazar sabah döndük. Yanımızda ise yaşları 8 ve 9 iki kızları olan bir arkadaşlarımız vardı. Arkadaşlarımızın bir tanesi bir süre Diyarbakır’da doktorluk yaptığı için O aynı zamanda da bizim rehberimizdi. Ben de zaten ani bir kararla gittiğimiz için fazla araştırma yapamamıştım.

diyarbakirmustafa2

Cuma sabah erkenden gittiğimiz için Diyarbakır’daki ilk hedefimiz Hasanpaşa Hanı’ndaki Mustafa’nın Kahvaltı Dünyası idi. Ben önce birbirinden leziz kahvaltılarda kendimi kaybederken alışkın olmadığım için kahvaltıda kavurma yemek istemedim ama tabii sonra tadına bakınca duramadım. Küçük Gezgin ise yeni tatlar denemek konusunda çok çekingen olan O değilmiş gibi murtuğa adı verilen un kavurmasına kaptırdı kendini…
Okumaya devam et

Amsterdam ve Frankfurt Seyahati – 2. Bölüm: Frankfurt ve Gözalıcı Rhine Vadisi

Bir önceki yazımda bahsettiğim güzel Amsterdam gezimizin sonunda yine bir düğüne katılmak üzere trenle Frankfurt’a geçtik. Amsterdam’dan Frankfurt’a trenimiz öğleden sonra vardı. Garda bizi düğün sahipleri karşıladı ve her anı değerlendirmek amacıyla hemen bizi muhteşem tatlı ve pastaları olan bir kafe/pastaneye götürdüler. Kafenin adı Siesmeyer Cafe am Palmengarten. Günün geri kalanında ise dinlendik ve akşam birlikte yemek yedik.

rhein9-1

Ertesi günki hedefimiz büyüleyici doğası ve tarihi mirası ile UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Upper Middle Rhine Valley (Üst Orta Rhine Vadisi) idi. Bu bölge Frankfurt yakınlarındaki Rudesheim/Bingen’den başlayıp kuzeyde Koblenz’e kadar olan bölümü içeriyor. Biz daha önce de gittiğimiz ve şu yazımda anlattığım Rudesheim‘a kadar araba ile gidip, bölgeyi en iyi keşfetmenin yolu olan gemi ile Rhine Nehri üzerinde geziye çıktık.

Okumaya devam et

Amsterdam ve Frankfurt Seyahati – 1. Bölüm: Amsterdam

Bu yaz yine bir düğün için Frankfurt’dan davet alınca, bu kez gitmişken hiç birimizin görmediği bir yere daha gidelim dedik ve hızlı trenle 4 saat mesafedeki Amsterdam’ı da programımıza ekledik. amsterdamkanallari Aylar öncesinden uçak ve tren biletlerimizi alıp, Airbnb.com aracılığıyla Amsterdam’ın merkezinde, en güzel kanallardan bir tanesi olan Keizersgracht’da çok şık ve modern dekore edilmiş, mutfağından kanalı seyrebildiğiniz ferah bir ev tuttuk. amsterdam_house Okumaya devam et

Bence bebekler için en iyi tatil seçeneği

tekne1-1

Küçük Gezgin ile çeşitli yaşlarda tekne seyahati deneyimimiz oldu: 9 aylıkken, 1.5 yaşındayken ve en son bu yaz 3.5 yaşındayken.

Bunlardan en rahatı 9 aylıkken olanıydı. Hatta bence bebekle tatile çıkılacaksa daha iyi bir alternatif düşünülemez. Herşey birbirine çok yakın. Odanız, mutfak ve deniz! Denize gidiyoruz diye her gün sabah valiz hazırlar gibi çanta hazırlamaya gerek yok. Sonra, birşey unutunca odaya dönmek derdi yok! Bebeği odada uyutup kendi tatilinize devam etme imkanınız var. Teknenin aşçısı sizin aldığın ürünlerle sizin istediğiniz yemekleri, sizin istediğiniz zamanda pişiriyor. Daha güzel ne olabilir ki!
Okumaya devam et

Londra Paris Hattı – 2. Bölüm: Paris

Paris’e trenle geldiğimiz için otele ulaşıp yerleşmemiz ve kendimizi tekrar dışarı atmamız çok kısa sürdü. Bu trenle seyahat etmenin çok önemli bir avantajı bence…

Otelimiz Louvre Müzesine iki adım mesafede, çok merkezi konumdaki Hotel Moliere‘di. Bu oteli bir seyahat dergisinde Paris’deki gidilebilecek butik oteller listesinde bulmuştum ve bu sefer turnayı gözünden vurmuştuk: otelimiz tertemiz, şirin ve süper bir konuma sahipti. Odaların dekorasyonu ise klasik Fransız tarzındaydı.

hotelmoliere
Okumaya devam et