Dağların Arasına Gizlenmiş Bir Cennet: Garda Gölü

Kayak tatiline gittiğimizde bir günü farklı bir yerler keşfetmeye ayırmak artık bizim için bir gelenek halini aldı. Tabii bu benim başımın altında çıkıyor olabilir :))

Daha önceki Val Gardena seyahatimizde Verona’ya gittiğimiz için (yazısı burada) bu sefer günübirlik gidilebilecek mesafede Garda Gölü’nü gözüme kestirdim ve tabii detaylıca araştırıp bir program yaptım. Tek endişem kış sezonu olması nedeniyle neredeyse her yerin kapalı olması ve hava durumuydu. Neyse ki, Garda gezisi yine de hepimizin de çok hoşuna giden ve havanın da bizden yana olduğu çok güzel bir gezi oldu.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA
Okumaya devam et

Yine Yeniden Val Gardena – 2. Bölüm: Yeme-İçme

Ve şimdi de Val Gardena’nın güncel restoran yorumları ile karşınızdayım! :)

Aslında tüm Dolomiti/Güney Tirol tam bir gastronomi cenneti. Bunun iki temel sebebi var bence. Birincisi bol miktarda kaliteli ve taze malzeme bulunması, ikincisi de geçen haftaki yazımda bahsettiğim Tirol/İtalyan kültür kombinasyonunun yemeklere de yansımasıyla zengin bir mutfağın ortaya çıkması. Zaten bunun doğal sonucu olarak da Michelin yıldızlı restoranların en sık olduğu bölgelerden bir tanesi Dolomitiler.

Okumaya devam et

Yine Yeniden Val Gardena’da Kayak – 1. Bölüm

Blogumu takip edenler biliyorlar son 10 yıldır en az 20 kişilik bir grupla kayak yapmak için Alpler’e gidiyoruz. Bu süre içinde bazen sınav vs. gibi çeşitli nedenlerle grubumuzun ikiye bölünüp farklı yerlere gittiği oldu ve böylece grup olarak Fransa, İsviçre, İtalya ve Avusturya Alpleri’nde birçok kayak kasabasını görmüş olduk ve tabii doğal olarak hepsinin artı ve eksileri olduğunu fark ettik. (Bizim gittiklerimizin hemen hemen hepsini daha önce anlattım). Sonuç olarak tecrübelerimizi birleştirerek bu sene gideceğimiz yeri oylama yaparak seçtik veeee ikinci kez Val Gardena’ya gitmeye karar verdik, üstelik grubumuz da tam 40 kişi oldu! Bir Küçük Gezgin 2 yaşındayken gerçekleştirdiğimiz Val Gardena gezisi ile ilgili yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gelelim bu seferki deneyimimize… Daha öncekinden konum olarak daha güzel otel de seçmemizin etkisiyle inanılmaz derecede memnun kaldık! Hatta gelecek sene tekrar bile gidebiliriz. Gruptaki her yaştaki çocukla inanılmaz rahat ettik. Ama Val Gardena çocuklu çocuksuz herkesi çok memnun etti. Okumaya devam et

Peru’da Bir Gezgin Anne Jale – 2. Bölüm (Cusco ve Büyüleyici Machu Picchu)

Bir önceki yazımı okuduysanız, sevgili gezgin/anne arkadaşımın Jale Ateş’in konuk yazar olarak Peru’yu anlattığını biliyorsunuz. Lima’da sonra bu bölümde Cusco ve Machu Picchu’yu anlattı (ben daha bunu yazmakta zorlanıyorum! :))) Ben okurken çok keyif aldım, sizin de beğeneceğinizi düşünüyorum. Hem çok güzel gezmiş, hem de çok güzel anlatmış. Kim bilir kızlarımız 15 yaşına gelince belki birlikte tekrar gideriz…

Okumaya devam et

Peru’da Bir Gezgin Anne Jale – (1. Bölüm: Lima)

Benim gibi gezmeyi seven ve kendisi de bir anne olan canım arkadaşım, Jale Ateş, taaa Dünya’nın bir ucuna, bir çok kişinin hayallerini süsleyen Peru’ya gidince, beni kırmadı ve konuk yazar olarak maceralarını anlattı! Hatta o kadar güzel detaylı anlattı ki, iki bölümde yayınlamaya karar verdim. İkincisinde tabii ki Machu Picchu var.

Şimdi ise karşınızda yazının Lima’yı anlatan ilk bölümü:

LIMA

Okumaya devam et

Cinque Terre

Cinque Terre, İtalya’nın Liguria bölgesinde, deniz kenarında sıralanmış mini minnacık beş köyün olduğu, dillere destan güzellikte bir bölgeye verilen isim. Zaten Cinque Terre’nin Türkçe karşılığı da Beş Toprak/Köy. Cinque Terre’yi oluşturan bu beş köyün adları ise sırasıyla Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso.

anafotoedited

Okumaya devam et

Toskana ve Cinque Terre Gezi Rotası

Yaklaşık 9 ay ve 1000 saat (!) araştırma yaparak Kurban Bayramı’nda Toskana ve Cinque Terre’yi içeren İtalya gezimiz için bir gezi programı hazırladım. Öyle ki arkadaşlarıma gezinin ayrıntılı programını yazmam bile iki saatimi aldı.

Screen Shot 2015-09-16 at 10.49.20 PM

Otel rezervasyonlarımızı çok önceden yapmıştım ama son haftalarda restoran ve diğer rezervasyonlarımızı da yaptım. Bizim gibi bu bölgeyi bir haftada keşfetmek isteyenler için seyahatimiz öncesinde hem pratik ipuçları vermek istiyorum hem de örnek olması açısından tur programımızı paylaşmak istiyorum. Otel ve restoranlarla ilgili yorumlarım dönüşte tabii….  Okumaya devam et

Gezelim ama Kene ve Sivrisineklerden de Korunalım

Beton yığınlarının arasında geçmiyor hayat. En son gezimizde (linki burada) de doğayla fazlaca iç içe olunca kene ve sivrisineklerden geçen hastalıklardan korunmak amacıyla daha fazla bilinçlenmem gerektiğini fark ederek biraz araştırma yaptım. Özellikle bizim gibi çocuklarla seyahat eden gezgin annelerin faydalanabilmesi için de araştırma sonuçlarını paylaşmaya karar verdim. Tabii bunlar yetişkinler için de geçerli şeyler.

Okumaya devam et

Haftasonu Doğaya Kaçış Planı: Bolu ve Düzce

Geçen haftasonu sıcaklardan kaçma planı çerçevesinde Bolu ve Düzce’ye bir gezi organize ettik. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, sıcaktan pek de kaçamadık ama en azından tam anlamıyla doğa ile baş başa iki gün geçirebildik.

Gölcük Milli Parkı, Bolu

Seyahatimizin ilk durağı çoğu zaman fotoğrafları internet ve sosyal medyada Abant sanılarak paylaşılan, aslında Abant’dan çok daha güzel bir göl olan Gölcük. Ankara’dan ulaşmamız yaklaşık 2 saat sürdü. Fotoğraftan da anlaşıldığı gibi tam anlamıyla ormanın içinde ve manzara harika. Fotoğrafların baş rol oyuncusu güzel yapi da aslında Orman İşletmeleri’nin misafirhanesi.

golcuk

Gölcük Milli Park statüsünde ve çok da bakımlı. Gölün çevresine yürüyerek yarım saat gibi bir sürede tamamlayabileceğiniz bir yürüyüş ve bisiklet yolu yapılmış. Eğer efor harcamadan gezmek isterseniz de golf arabasıyla gezebiliyorsunuz (ücret karşılığı tabii). Biz çocukları bindirdik ve çok hoşlarına gitti. Okumaya devam et

Yeşile Özlem Duyanlar için Biçilmiş Kaftan: Sapanca

Arkadaşlarla gezmenin keyfi ayrı, çekirdek aile olarak gezmeninki ayrı… Biz böyle ara sıra Bir Küçük Gezgin’i de alıp, birlikte bol bol vakit geçirebileceğimiz küçük kaçamaklar yapmayı da çok seviyoruz!

Yine kuzumuzu alıp nereye gidelim diye düşünürken 23 Nisan tatilinden de faydalanıp Sapanca’yı keşfetmeye karar verdik. İstanbul’luların kahvaltı için bile gittikleri bir yer ama biz ikimiz (aslında üçümüz) de daha önce görmemiştik. Okumaya devam et