Yine Yeniden Val Gardena’da Kayak – 1. Bölüm

Blogumu takip edenler biliyorlar son 10 yıldır en az 20 kişilik bir grupla kayak yapmak için Alpler’e gidiyoruz. Bu süre içinde bazen sınav vs. gibi çeşitli nedenlerle grubumuzun ikiye bölünüp farklı yerlere gittiği oldu ve böylece grup olarak Fransa, İsviçre, İtalya ve Avusturya Alpleri’nde birçok kayak kasabasını görmüş olduk ve tabii doğal olarak hepsinin artı ve eksileri olduğunu fark ettik. (Bizim gittiklerimizin hemen hemen hepsini daha önce anlattım). Sonuç olarak tecrübelerimizi birleştirerek bu sene gideceğimiz yeri oylama yaparak seçtik veeee ikinci kez Val Gardena’ya gitmeye karar verdik, üstelik grubumuz da tam 40 kişi oldu! Bir Küçük Gezgin 2 yaşındayken gerçekleştirdiğimiz Val Gardena gezisi ile ilgili yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Gelelim bu seferki deneyimimize… Daha öncekinden konum olarak daha güzel otel de seçmemizin etkisiyle inanılmaz derecede memnun kaldık! Hatta gelecek sene tekrar bile gidebiliriz. Gruptaki her yaştaki çocukla inanılmaz rahat ettik. Ama Val Gardena çocuklu çocuksuz herkesi çok memnun etti.

Val Gardena ve Güney Tirol

Val Gardena İtalya’da Alpler’in güneyindeki Dolomiti Dağları’nda bulunuyor. İtalya’nın kuzeyindeki bu bölgeye Güney Tirol deniliyor. Bölgede yolculuk ederken dağlar, ormanlar ve içinden geçtiğiniz minik kasabalar görsel bir şölen sunuyor. Güney Tirol aynı zamanda kale ve şatoların en sık bulunduğu yerlerden biri olduğu için yol üzerinde sık sık şatolar/kaleler de görüyorsunuz.

Daha önce Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde bulunan Güney Tirol, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalya’ya veriliyor. Bu nedenle de Alman etkisi yemeklerden mimariye kadar yoğun olarak hissediliyor, hatta hala halkın %70’inin ana dili Almanca. Alman ve İtalyan kültürlerinin buluşma noktası diyebiliriz. Bölgenin en büyük çekim merkezi doğal güzellikleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Dolomiti Dağları. Dolomitiler kayağın yanı sıra diğer doğa sporları için de sınırsız imkanlar sunuyor…

Val Gardena ise üç küçük kasabadan oluşuyor: Selva di Val Gardena, St. Christina ve Ortisei. Selva Gardena aşağıda anlatacağım gibi kayak açısından en avantajlı lokasyonda olanı. Ortisei ise sadece yaya yolundan oluşan merkezi ile daha şirin ve çekici bir yer. Daha fazla da alışveriş olanağı var. (Aşağıdaki fotoğrafların ikisi de Selva di Val Gardena’dan)

Bölgede ahşap oymacılığı çok yaygın ve ileri seviyede. Halk 17. yüzyılda izole bir yerde uzun ve soğuk kış günlerinde hobi olarak ilgilenmeye başlamış ahşap oymacılığı ile. 18. yüzyılda ise temel geçim kaynağı haline gelmiş. Halen de çok yaygın. Sık sık minik ahşap atölye/dükkanlarıyla karşılaşıyorsunuz. Ana yol üzerinde ise bayağı büyük satış yerleri var. Ben bizim turizm merkezlerindeki mücevherci ve dericilere benzettim bunu :)

Dolomitiler ve Val Gardena’da Kayak

Dolomitiler’de 12 kayak bölgesinden oluşan toplam 1200 km’lik kayak pistı bulunuyor ve bunların hepsine birden Dolomiti Superski deniliyor. Ama tabii 1200 km’nin hepsi birbirine pistlerle bağlı değil. Val Gardena bu 12 kayak bölgesinden bir tanesi ve en iyi konumda olanlarından bir tanesi. (Daha önce aynı yine Dolomiti Superski bölgesindeki Cortina D’Ampezzo’ya da gitmiştik ve bu kadar memnun kalmamıştık. Yazısı burada… ) Val Gardena’dan birbirine bağlı olarak ulaşılabilen pist miktarı ise 500km!

Yukarıdaki harita görülen dik dağ kümesinin etrafındaki pistlere Sella Ronda deniliyor ve yaklaşık 26km olan bu rota her iki yönde de kayılabiliyor. Hatta bir kısmını kayıp herhangi bir noktadan tekrar geri dönebiliyorsunuz. Kayarken de irili ufaklı birçok kasabadan geçiliyor, Dolomiti Superski bölgesindeki Alta Badia, Arabba gibi diğer kayak bölgelerine ulaşılabiliyor. Aşağıdaki fotoğrafta haritadaki dik dağları görebilirsiniz:

Unutmadan söyleyeyim, Val Gardena’ya giderseniz en azından bu rotanın bir kısmını kaymak isteyeceğiniz için sadece Val Gardena’yı değil tüm Dolomiti Superski bölgesini kapsayan ski passlardan almalısınız. Ski passdan bahsetmişken, diğer gittiğimiz yerlerden farklı olarak günlük passlar yerine alabileceğiniz bir alternatifiniz var: puan kartı. Kontörlü gibi düşünebilirsiniz. Her bindiğiniz liftin belirli bir puanı var ve kullandıkça kartınızdan düşüyor. Çok kayak yapsanız bile rotanıza göre az lift kullanırsanız mantıklı oluyor. Ben kullandım ve karlı çıktım.

Aslında Val Gardena’nın bence kayak açısından en önemli özelliği Sella Ronda gibi birçok kayak rotasını içeriyor olması. Saatlerce upuzun pistlerden kayabiliyorsunuz. Üstelik bu rotaların büyük kısmı ağaçlarından arasında, şirin kasaba ve muhteşem doğa manzaralarıyla dolu oluyor.

Val Gardena’nın güzel rotalarından bir tanesi de içerdiği üç kasabayı birbirine bağlayan rota. Selva’dan yola çıkıyorsunuz, Ciampinoi Gondolu ile yukarı çıkarak St. Christina’ya doğru kayıyorsunuz. (Aşağıdaki haritada mavi okların olduğu kısım) Sonra St. Christina’dan tekrar yukarı çıkarak önce Col Raiser’a oradan da Seceda Tepesi’ne çıkıyorsunuz. Son olarak da 10.5km’lik tek bir pist ile Ortisei’ye ulaşıyorsunuz (Aşağıdaki haritada turuncu okların olduğu kısım). Mavi oklarla gösterdiğim birinci bölüm diğer tarafa göre daha zor. Özellikle baş tarafında siyah bir pist var. Turuncu oklarla gösterdiğim kısım ise daha rahat bir rota. Eğer kendinizi fazla zorlamadan kaymak isterseniz taksi veya kayak otobüsü ile bu iki bölümün birleştiği St. Christina’ya kadar gidebilir, oradan sonra sadece turuncu oklarla gösterdiğim bölümü kayabilirsiniz.

Bu bahsettiğim rota aynı zamanda süprizlerle de dolu bir rota. Mavi oklarla gösterdiğim bölümden kayarken tam St. Christina’ya yaklaştığınızda Castel Gardena isimli bir şatonun çok yakınından geçiyorsunuz. Özel mülk ve halka kapalı olan bu şatoyu böylece dışarıdan görebiliyorsunuz. Eğer buralardan kayacak kadar kayağı ilerletmediyseniz de üzülmenize gerek yok, şato St. Christina’dan da görünüyor.

Turuncu oklu ikinci kısımın doruk noktasına yani Seceda tepesine çıktığınızda ise ahşaptan oyulmuş dev bir çarmıha gerilmiş İsa heykeli çıkıyor karşınıza. Bu noktadaki manzara ise nefes kesici… Daha sonra da 10.5 km’lik uzun pisti Ortisei’ye doğru kaymaya başlıyorsunuz. Mis gibi çam kokusunu içinize çekerek ağaçların arasında kayarken bu sefer de karşınıza donmuş bir şelale çıkıyor! Dediğim gibi gerçekten de süprizlerle dolu bir rota…

Son olarak da pistin sonlarına doğru Ortise’de daha önceki yazımda da bahsettiğim aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz, adı Val D’Anna olan şirin cafeye ulaşıyorsunuz. Isınmak için ısııtlmış kırmızı koltuklarda oturabilir, ya da öğle yemeğinizi burada yiyebilirsiniz, çünkü gerçekten de çok lezzetli yemekler yapıyorlar. Tiramisuları ise bir harika!

Fotoğraflarda dikkatinizi çekmiştir, bu sene Alpler’de kar sıkıntısı vardı ama Val Gardena’da problemi tamamen çözmüşler. Hava kasabada +10 dereceye kadar çıkmasına rağmen 500km’lik pistlerin hepsi her zaman açık, bakımlı ve kayak için ideal durumdaydı. Tamam suni kar yapıyorlar, her gün eziyorlar ama yine de nasıl her yer bu kadar iyi konumda oluyor, benim aklım almadı doğrusu… Kasaba içinde evlerin arasından geçen ufak bir pist var gondolları birbirine bağlayan, o pist bile iyi konumda ve açıktı!

Kayak Okulu ve Çocuklar için Kayak

Dediğim gibi Val Gardena çocuklu aileler için mükemmel. Aslında hemen hemen her kasabanın yanında en minikler için ufak bir pist ve kayak oyun alanı oluyor, ama Val Gardena’nın güzelliği, bu ilk seviyeyi atlayan minikler için de yine aynı bölgede çok güzel başlangıç pistleri olması. Aslında buralar yeni öğrenmeye başlayan yetişkinler için de çok uygun. Sadece burada hemen hemen Kartalkaya kadar pist var!

Kasaba çocuk dostu bir kasaba olduğu için haliyle çocuklu aile sayısı fazla. Böylece hem kayak okulu çocuklarla ilgilenme konusunda daha tecrübeli hem de her seviyeye uygun çok sayıda grup oluşturabiliyorlar. Bizim grupta yeni başlamış 6 yaşındakinden, Türkiye’de kayak yarışlarına katılan 15 yaşına kadar çocuk vardı. Tabii yarışlara katılan özel ders aldı ama sonuçta her yaş ve seviye grubu öğretmeninden çok memnundu, hem öğrenme açısından hem de çocuklarla iletişim açısından.

Biz ise özel ders ücretlerinin hem Türkiye hem de diğer gittiğimiz yerlere göre uygun olmasını fırsat bilip (2 çocuk 1 saat yaklaşık 50Euro) Bir Küçük Gezgin ile aynı yaştaki kuzenine her gün özel ders aldırdık. Geçen sene Sölden’deki kötü tecrübemizden sonra ilaç gibi geldi. En miniklerin ikisi de hem hızla ilerlediler, hem de kayaktan aşırı zevk almaya başladılar. Ders dışındaki saatlerde de hiç durmadan kaydılar. Bahsettiğim başlangıç seviye pistler onlar için o kadar uygundu ki, bir süre sonra biz pistlerin tepesindeki cafede otururken, Onlar inip inip çıktılar. Biz de nöbetleşe öğle yemeklerini yedirip ders dışı saatlerde gözetledik. Grubumuz kocaman olunca o bölgede genelde bizden birinin mutlaka olması da çok güzel oldu.

Az kalsın unutuyordum. Val Gardena’da kayağın çocuklar açısından bir güzelliği daha vardı. Çocuklar için özel eğlenceli alanlar hazırlamışlardı. Minik tümsekler (ki Bir Küçük Gezgin’in yaş grubu bile atlıyordu), buzdan tüneller, “Ayı Yolu” ve “Kurt Yolu” diye adlandırdıkları özel pistler. Ben merak edip bu iki yola da girdim. İkisi de ormanın içinden geçiyordu. Kurt Yolu’nda ağaçların üzerine Kırmızı Başlıklı Kız masalını anlatan resimler asmışlardı. Kaydıkça yeni bir resimle karşılaşıyordunuz. Ayı Yolu’nda ise buzdan bir ayı heykeli vardı. Heykelin yanına da hoparlör yerleştirmişler, çocuklar geçerken kükreme sesi geliyordu :)

Bir de sadece çocuklar için olmayan ama kayak okulunun, ilk seviyeyi atlayan tüm çocukları son gün götürdüğü Fun Park vardı. Gördüğüm en eğlenceli Fun Park’lardan bir tanesiydi ve bizim gruptaki 7-8 yaşındaki çocuklar bile araba maketlerinin üzerinden atlamışlar! Deli gibi eğlenmişler tabii!

Eğer Val Gardena’ya giderseniz Ayı Yolu ve Kurt Yolu başlangıç seviye pistlerinin hemen üzerindeki Risaccia bölgesinde yer alıyor. Fun Park ise Plan de Gralba’da…

Otel Konusu

Hem Sella Ronda’ya rahatça ulaşım hem de Val Gardena içindeki kasabaların pistlerinde rahatça kayabilmek için en avantajlı konumdaki yer Selva di Val Gardena. Biliyorum daha önceki yazımda Ortisei’yi tercih edebileceğimi yazmış ve Selva di Val Gardena’nın yokuşlu olmasından şikayet etmiştim ama konaklama yine en mantıklısının aslında Selva di Val Gardena olduğuna karar verdim.

Eğer arabayla gitmediyseniz ya da sizi her istediğiniz yere götürüp getiren lüks bir otelde kalmıyorsanız Selva içerisinde otelin konumu tatilinizin güzel geçmesinde çok kritik bir rol oynuyor. Daha önceki gidişimizde Residence Hotel Antares’de kaldığımızı anlatmıştım ve otelden memnun kalmamıza rağmen konumu nedeniyle zorlandığımızdan bahsetmiştim.

Bu kez konumumuz daha iyi olamazdı! Grup büyük olduğu için birkaç küçük otele dağıldık ama hepsini özellikle aşağıdaki haritada sarı çizgi ile işaretlediğim bölgede seçtik. Bizim kaldığımız Villa Marta isimli bir apart oteldi. Odaları geniş, ferah, tertemiz ve çok yeniydi. Çok şık bir SPA’sı ve manzaralı da bir havuzu vardı, ama maalesef ekstra bile olarak kahvaltı imkanı yoktu.

Diğer arkadaşlarımız ise Garni Hotel Mezdi, Garni Hotel Franca ve Garni Flamingo‘da kaldılar. Hepsi de kaldıkları yerlerden memnun ayrıldılar. Bu bölgenin neden avantajlı olduğunu da açıklayayım. Hemen kuzeyi okulların buluşma noktası ve başlangıç pistlerinin olduğu alan. Çocuklu da olsanız çocuksuz da olsanız otelden kayaklarla çıkıp tüm lift sistemine buradan dahil olabiliyor, her yere kayak ayakkabılarıyla yürümeden ulaşabiliyorsunuz. Yokuşları tırmanmıyorsunuz. Aynı zamanda merkezde de olmuş oluyorsunuz, ana caddeden biraz yukarıda olsanız da, kayaklarınız olmadığı zamanlarda bu yol sizi yormuyor ve rahatsız etmiyor. Yaklaşık 500 metre yürüyerek en uzaktaki restorana gidebiliyorsunuz.

Restoran demişken yeme içme rehberi bir sonraki yazıya kalacak artık… :)

Eğerle çocuklarla kayak düşünüyorsanız Alpler’de Çocuklarla Kayıyoruz yazı dizime göz atmayı unutmayın!

 

Reklam

10 thoughts on “Yine Yeniden Val Gardena’da Kayak – 1. Bölüm

  1. Bu kadar mı güzel anlatılır… Yorumuna sağlık harika bir kayak tatiliydi…

  2. Geri bildirim: Yine Yeniden Val Gardena – 2. Bölüm: Yeme-İçme | Bir Küçük Gezgin

  3. Merhaba, ben de Ankara’da yaşıyorum ve blog unuza bayıldım :). Yurtdışındaki kayak merkezlerini bilmeyen biri için, özellikle çocuklarla ilgili tavsiyeleriniz benim için süper oldu :) Önümüzdeki sene için kayak planını yapmak için sabırsızlanıyorum :) Bizde iki bıdık var ve önümüzdeki yıl 5.5 ve 3.5 olacaklar. Öyle görünüyor ki küçük oğlum daha erken başlayacak :)

    • Merhaba!😊😊 Hem blogumu beğenmenize hem de işe yarar bilgiler bulmanıza çok sevindim. Küçük büyüğe özenip kesin daha hızlı öğrenir ama kendinizi hazırlayın bütün gün bırakamacağınız için sizin kayak yapmanız sekteye uğrar o kesin 😁😁 yine de kayak tatili her zaman güzel di mi? 😉

      • Bu arada ig den de yazan benim :)
        Anneanneler de gelmeli bizimle :)

      • Evet email adresinizden fark ettim 😊😊 Biz de 1 ve 2 yaşta götürmüştük anneanneleri, en güzeli! 😉

  4. Geri bildirim: Val Gardena Kayak Gezisi – 1. Bölüm | Bir Küçük Gezgin

  5. Geri bildirim: İstanbul’da bir Kış Kaçamağı – Kuzguncuk ve Heybeliada | Bir Küçük Gezgin

  6. Geri bildirim: Alpler’in İncisi Kitzbuhel | Bir Küçük Gezgin

Bir Yorum Bırakın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s