Sonbaharda Çeşme ve Alaçatı

Sahil kasabalarına sezon dışı gitmeye bayılıyorum. Sakinliğini, havanının limonata gibi olmasını, sokaklarda bunalmadan dolaşıp güzelliğini içime çekmeyi seviyorum.  Örneğin daha önce kış aylarında bir kaç kez Marmaris ve Selimiye’ye gitmiştik ve o kadar mutlu olmuştuk ki! Hatta Marmaris merkezden yazın hiç hoşlanmadığımı belirtmeliyim.

Neyse… O yüzden bu sefer Çeşme ve Alaçatı’nın sonbahar halini görmeye karar verdik. Biletimizi aylar önce, tam olarak 7 ay önce :), aşırı ucuz bir uçak bileti bularak herhangi bir haftasonuna, yani geçen haftasonuna almıştık. Çeşme arabasız olmayacağı için de araba kiralayıp özgürce gezdik… Okumaya devam et

Ankara’da Turist Olmak: Hamamönü ve Çevresi

Ankara’lı olarak kendimizi en çok “turist” hissettiğimiz yer Hamamönü’dür sanırım. Tabii o çevrede okuyan ve çalışanlar dışında…

Ankara’yı tanıtmayı görev edinip daha önce iki yazı yayınlamıştım: Özellikle Çengelhan Rahmi Koç ve Anaadolu Medeniyetleri Müzesi’ni anlattığım “Yeni Başlayanlar için Ankara” yazım ve Ankara Kalesi’ne odaklanan “Pratik Ankara Kalesi Gezi Rehberi” yazım… Bu noktada şunu da belirtmek isterim ki bu yazılarımda anlattığım yerler ve bugünki yazımda anlatacağım Hamamönü bölgesi birbirine çok yakın. Azmederseniz hepsini bir günde gezebilirsiniz… Ya da benim gibi arada bir giderek tadını çıkarırsınız. Okumaya devam et

Floransa ve Pisa

Ve sıra geldi Floransa’ya… Gezimizin beşinci gününün sabahında, Toskana gezimizin finalini yapmak üzere bir önceki yazımda anlattığım Castello Bibbione’deki otelimizden sabah ayırılarak kiralık arabalarımızla Floransa’ya doğru yola çıktık.

Planımız araçları kapalı otoparka bırakarak iki gün boyunca Floransa’yı yaya olarak gezmekti. Yalnız konaklayacağımız yere giriş yapmak için saat henüz erken olduğu için ve daha sonra çocuklarla yürüyerek ulaşmamız da zor olacağı için arabaları teslim etmeden önce Michelangelo tepesine uğrayıp Floransa’nın tümüne hakim manzarası ile şehre bir “merhaba” demeye karar verdik. Ama maalesef sonuçta Floransa bizi pek hoş karşılamadı! Okumaya devam et

Siena’lı San Gimignano’lu Toskana Günleri

Önceki yazılarımı okuduysanız biliyorsunuzdur, Toskana/Cinque Terre gezimizin Lucca ve Cinque Terre’de geçen ilk iki gününü iki ayrı yazıyla ayrıntılı olarak anlatmıştım. Hatta gezi rotamızı da gitmeden önce yayınlamıştım. Hangi gün nerede olduğumuzu oradan daha kolay takip edebilirsiniz. Sırada Toskana’nın orta bölgesi var…

Okumaya devam et

Cinque Terre

Cinque Terre, İtalya’nın Liguria bölgesinde, deniz kenarında sıralanmış mini minnacık beş köyün olduğu, dillere destan güzellikte bir bölgeye verilen isim. Zaten Cinque Terre’nin Türkçe karşılığı da Beş Toprak/Köy. Cinque Terre’yi oluşturan bu beş köyün adları ise sırasıyla Riomaggiore, Manarola, Corniglia, Vernazza ve Monterosso.

anafotoedited

Okumaya devam et

Lucca ve Villa Sermolli

Biliyorsunuz Toskana ve Cinque Terre gezimize çıkmadan önce gezi programımızı anlatan ve pratik bilgiler veren bir yazı yayınlamıştım. O programımıza hemen hemen sadık kalarak ve büyülenmiş bir şekilde gezimiz tamamladık. O kadar çok yer gördük ve o kadar şey yaptık ki, geziş sıramıza göre bölge bölge birkaç yazıda anlatmaya karar verdim. Tabii anlatırken vakit kaybetmemeniz için ya da gezinizi çocuklarla birlikte daha keyifli ve kolay hale getirmek için tüyolarımı da paylaşacağım.

Uçuşumuzu Pisa’ya gerçekleştirdik ve Pisa Kulesi gezisini son güne bırakarak direkt olarak Floransa ile Lucca yolu arasındaki otelimize geçtik. Pisa’yı özellikle atladık çünkü herkes Kule’den başka görülecek birşey olmadığını söylüyordu ve zaman kaybetmek istemedik. İyi ki de öyle yapmışız.

buggiano1

Okumaya devam et

Toskana ve Cinque Terre Gezi Rotası

Yaklaşık 9 ay ve 1000 saat (!) araştırma yaparak Kurban Bayramı’nda Toskana ve Cinque Terre’yi içeren İtalya gezimiz için bir gezi programı hazırladım. Öyle ki arkadaşlarıma gezinin ayrıntılı programını yazmam bile iki saatimi aldı.

Screen Shot 2015-09-16 at 10.49.20 PM

Otel rezervasyonlarımızı çok önceden yapmıştım ama son haftalarda restoran ve diğer rezervasyonlarımızı da yaptım. Bizim gibi bu bölgeyi bir haftada keşfetmek isteyenler için seyahatimiz öncesinde hem pratik ipuçları vermek istiyorum hem de örnek olması açısından tur programımızı paylaşmak istiyorum. Otel ve restoranlarla ilgili yorumlarım dönüşte tabii….  Okumaya devam et

Gezelim ama Kene ve Sivrisineklerden de Korunalım

Beton yığınlarının arasında geçmiyor hayat. En son gezimizde (linki burada) de doğayla fazlaca iç içe olunca kene ve sivrisineklerden geçen hastalıklardan korunmak amacıyla daha fazla bilinçlenmem gerektiğini fark ederek biraz araştırma yaptım. Özellikle bizim gibi çocuklarla seyahat eden gezgin annelerin faydalanabilmesi için de araştırma sonuçlarını paylaşmaya karar verdim. Tabii bunlar yetişkinler için de geçerli şeyler.

Okumaya devam et

Haftasonu Doğaya Kaçış Planı: Bolu ve Düzce

Geçen haftasonu sıcaklardan kaçma planı çerçevesinde Bolu ve Düzce’ye bir gezi organize ettik. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, sıcaktan pek de kaçamadık ama en azından tam anlamıyla doğa ile baş başa iki gün geçirebildik.

Gölcük Milli Parkı, Bolu

Seyahatimizin ilk durağı çoğu zaman fotoğrafları internet ve sosyal medyada Abant sanılarak paylaşılan, aslında Abant’dan çok daha güzel bir göl olan Gölcük. Ankara’dan ulaşmamız yaklaşık 2 saat sürdü. Fotoğraftan da anlaşıldığı gibi tam anlamıyla ormanın içinde ve manzara harika. Fotoğrafların baş rol oyuncusu güzel yapi da aslında Orman İşletmeleri’nin misafirhanesi.

golcuk

Gölcük Milli Park statüsünde ve çok da bakımlı. Gölün çevresine yürüyerek yarım saat gibi bir sürede tamamlayabileceğiniz bir yürüyüş ve bisiklet yolu yapılmış. Eğer efor harcamadan gezmek isterseniz de golf arabasıyla gezebiliyorsunuz (ücret karşılığı tabii). Biz çocukları bindirdik ve çok hoşlarına gitti. Okumaya devam et

Zamanın Durduğu Yer: Datça

Datça’da hayat yavaş, Datça’da hayat sakin, huzurlu, doğal, temiz… Adeta tüm değerlerimiz koruma altında. Datça’da tatil insanı gerçekten dinlendiren bir tatil…

datca2

Okumaya devam et