Datça’da hayat yavaş, Datça’da hayat sakin, huzurlu, doğal, temiz… Adeta tüm değerlerimiz koruma altında. Datça’da tatil insanı gerçekten dinlendiren bir tatil…
Category Archives: Türkiye
Hisarönü’nden Marmaris’e Seyir Defteri
Bir önceki yazımda tekne turumuzla ilgili pratik bilgileri verdikten sonra şimdi rahatça Selimiye ve Bozburun’u da içeren tekne gezimizi anlatmaya başlayabilirim sanırım.

1. Gün
Daha öncede bahsettiğim gibi teknemize Turgutköy’de kavuştuk, biraz erken geldiğimiz için ve henüz market alışverişlerimiz tekneye yerleşmediği için hemen teknemizin yanaştığı iskelenin başındaki ufak restoranda öğle yemeğimizi yedik. Bizim için daha pratik olamazdı, güzel gölgelikli bahçesi olması da süper oldu. Okumaya devam et
Tekne Turumuzla İlgili Pratik Bilgiler
Bir yıl ara verdikten sonra bu yaz tekrar vazgeçemediğimiz tekne tatiline geri döndük, tabii her zamanki gibi çoluk-çocuk. Bu sefer toplam 5 çocuklu 4 aileydik ve yola Selimiye’ye komşu minicik Turgut Köy’den başlayıp, turumuzu Marmaris’de sonlandırdık.
Aslında kiraladığımız tekne Marmaris çıkışlı bir tekneydi ama kaptan için de uygun olunca Turgutköy’den binmemizi kabul ettiler, dönüşte de biz yine Marmaris’e dönmek istemedik ama bizden sonraki tur sahipleri kabul etmeyince mecburen Marmaris’e döndük. Okumaya devam et
Süprizlerle Dolu Kapadokya – 2. Bölüm
Bir önceki yazımda kolaylık olması açısından Kapadokya’da gezdiğimiz yerleri gezme sıramıza göre anlatmaya başlamıştım. İlk iki gün gittiğimiz yerler, gezi rotamız ve otelimiz için buraya tıklayabilirsiniz. Gelelim son gün otelden ayrıldıktan sonra yaptıklarımıza… Okumaya devam et
Süprizlerle Dolu Kapadokya – 1. Bölüm
Doğrusu anlatmaya nereden başlayacağımı bilemiyorum, o kadar güzel ve çok yer gördük ki! Ama Kapadokya kesinlikle kaya evler ve peribacalarından ibaret değil!
Gezi ve Ulaşım Rotamız
En iyisi rotamızı anlatarak başlayayım, çünkü Ankara ve İstanbul’dan araba ile gelecek olanlar için daha organize bir tur programı olmuş oluyor: Ankara’dan sonra Kapadokya’ya ulaşım için 2 ana rota alternatifi var. Biri Kırıkkale-Kırşehir üzerinden, diğeri de Tuz Gölü-Aksaray üzerinden… Okumaya devam et
Yeşile Özlem Duyanlar için Biçilmiş Kaftan: Sapanca
Arkadaşlarla gezmenin keyfi ayrı, çekirdek aile olarak gezmeninki ayrı… Biz böyle ara sıra Bir Küçük Gezgin’i de alıp, birlikte bol bol vakit geçirebileceğimiz küçük kaçamaklar yapmayı da çok seviyoruz!
Yine kuzumuzu alıp nereye gidelim diye düşünürken 23 Nisan tatilinden de faydalanıp Sapanca’yı keşfetmeye karar verdik. İstanbul’luların kahvaltı için bile gittikleri bir yer ama biz ikimiz (aslında üçümüz) de daha önce görmemiştik. Okumaya devam et
Pratik Ankara Kalesi Gezi Rehberi
Geçtiğimiz haftasonu Ankara’da turist olmaya karar verdik ve sırt çantamız ile fotoğraf makinelerimizi alıp Ankara Kalesi’nin yolunu tuttuk…
Ankara Kalesi Ankara’nın en önemli sembollerinden bir tanesi. Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve binlerce yıllık tarihi olan Ankara, Ankara Kalesi etrafında gelişmeye başlamış bir kent. Kale içinde, ki buraya Kaleiçi Mahallesi deniliyor, hala yaşam devam ediyor. . Kale’nin çevresi eskiden olduğu gibi ticaretin merkezi değil tabii ki, ama yine de canlılığını ve hareketliliğini koruyor. Yapılan restorasyonlar ve düzenlemelerle de başta turistler ve fotoğrafçılar olmak üzere her geçen gün daha fazla insanı kendine çekiyor. Okumaya devam et
Yeni Başlayanlar için Ankara – Rahmi Koç ve Anadolu Medeniyetleri Müzeleri
Fark ettim ki, sanki herkes Ankara’yı çok iyi biliyormuş ya da Ankara’da yaşıyormuş gibi hiç Ankara’dan bahsetmiyorum. Ankara pek de turistik bir kent olmasa da, yolunuz düşerse ilginizi çekebilecek yerler veya çocuklarla yapılabilecek değişik aktiviteler var.
Ankara’yı tanıtmak için geçen hafta Bir Küçük Gezgin’le birlikte keşfettiğimiz Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve Çengelhan Rahmi Koç Müzesi iyi bir başlangıç olur sanırım… İki müze de Ankara Kalesi yakınında bulunuyor. Biz günümüze yol üzerindeki ilk durak olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile başladık.
Okumaya devam et
Bir gurme ve doğa gezisi olarak İstanbul
Yine bir düğün için yollara düştük ve bu kez rotamız İstanbul’du. Düğün Heybeliada’da olduğu için Anadolu Yakası’nda oturan bir arkadaşlarımızın evinde kalmayı tercih ettik ve seyahatimizi Anadolu Yakası’nda ve tamamen denizin ve İstanbul manzaralarının tadını çıkarma ve yemek üzerine planladık.
Cuma sabah erkenden Sabiha Gökçen havaalanına ulaştık ve hızlıca eşyalarımızı eve bırakıp gezmeye başladık. Önce geçen kış açılan Anadolu Hisarı’ndaki Big Chefs‘e gittik. Ankaralı olarak İstanbul’a gidip Big Chefs’e gitmek başta çok parlak bir fikir gibi gözükmemişti ama konumu o kadar şahaneydi ki (tam Göksu’nun denize döküldüğü noktada), doğru bir karar verdiğimizi anladık ve şansımıza tam deniz kenarındaki masamızda saatlerce vakit geçirdik.
Tekne ile Marmaris ve Akyaka’da bir Lezzet Durağı
Son dakika planı yaparak 1 Mayıs tatilini haftasonu ile birleştirip 3 günlüğüne Marmaris’e giderek tekne turuna çıkma kararı aldık. Kararımızın ani olmasının bazı sonuçları oldu tabii ki: sadece üçümüz gittik ve uçak ayarlayamadığımız için arabayla seyahat etmek zorunda kaldık. Üç gün için biraz uzun bir yol oldu ama yine de değdi!
Marmaris koyunun güney doğusunda, Cennet Adası’nı karaya bağlayan doğal bir set bulunuyor. Marmaris’den bakınca boğaza benzediği için de bu bölgeye Yalancı Boğaz denilliyor. Teknemiz bizi işte burada, Yalancı Boğaz’da bekliyordu ve biner binmez demir alarak ilk geceyi geçirmek üzere hemen yakındaki Cennet Adası’nın yolunu tuttuk.







